TÜRKİYE CANIM FEDA


 
“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez"
YÜREĞİNİZDEN SEVGİ EKSİK OLMASIN  
  ANA SAYFA
  YENİ ANKETLER
  FOTOĞRAFLARIMIZ
  ibrahim başak
  KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
  ÖDEV ARIYORUM
  KİTAP ÖZETLERİ
  İZ BIRAKANLAR
  TARİH
  COĞRAFYA
  EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
  SANAT TARİHİ
  SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
  TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
  ŞİİRNAME
  ATASÖZLERİ
  FIKRALAR
  ÇOCUK MASALLARI
  TÜRK BÜYÜKLERİ
  TÜRK DESTANLARI
  KEŞİFLER / BULUŞLAR
  MAKALELER
  BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
  ÖZEL MESAJLAR
  VİDEOLAR
  GÜLMECE
  ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
  ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
  BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
  => sivil savunma kulübü
  => sivil savunma şiirleri
  => sivil savunma ve deprem
  => sosyal kulüpler yönetmeliği 1
  => sosyal kulüpler yönetmeliği 2
  => sosyal kulüpler yönetmeliği 3
  => sosyal kulüpler yönetmeliği 4
  => Ahilik Haftası
  => Ankara'nın Başkent Oluşu
  => Anneler Günü
  => Atatürk Haftası
  => Bilim ve Teknoloji Haftası
  => Cumhuriyet Bayramı
  => Çanakkale Zaferi
  => Dünya Çevre Günü
  => Dünya Kadınlar Günü
  => Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
  => ilköğretim Haftası
  => istanbul'un Fethi
  => Kızılay Haftası
  => Kütüphane Haftası
  => Mevlana Haftası
  => Nevruz Bayramıı
  => Öğretmenler Günü
  => Tutum - Yatırım Türk Malları Haftası
  => Yeşilay Haftası
  => 30 Ağustos Zafer Bayramı
  => 18 Mart Çanakkale Zaferi
  => 11 Nisan Urfanın kurtuluşu
  => 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
  SORU BANKASI
  AKTÜEL HABER - YORUM
  SİTENİZİ EKLEYİN
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  Şanlıurfa
  Merkez Yardımcı Köyü"
  EKLENEN DOSYALAR
  Farkı Görebilmek
  Merhamet
  Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
  Güzel Gören Güzel Düşünür...
  Unutmak
  Meger Sahipsiz Degilmisiz
Kütüphane Haftası

Kütüphane Haftası
(Belirli Gün ve Haftalar)

Kitabın yararlarının anlaşılması ve sayılarının çoğalması sonucu kitaplıklar oluştu. Kitaplıkların gelişmesi ile kütüphaneler meydana geldi. Herkesin yararlanması okuması, başvurması için kurulan, içinde kitaplar bulunan binaya kütüphane denir.

Millî Eğitim Bakanlığı, Mart ayının son pazartesi günü başlayan hafta­nın Kütüphane Haftası olarak değerlendirilmesini kararlaştırmıştır. Hafta süresince kütüphanenin önemi anlatılır. Kütüphaneciliğin sorunları kamu oyuna duyurulur. Halk, kütüphanelerin gelişmesi için bilinçlendirilir. Okullarımızda kütüphanenin yararlarından söz edilir. Kütüphanelerde uyulması gerekli kurallar öğretilir.

Kütüphaneler eski çağlardan beri insanlığın hizmetindedir. Eldeki bilgilere göre ilk kütüphane, Asurlular zamanında kurulmuştur. Osmanlı imparatorluğu döneminde de kitaba ve kütüphaneye önem verilirdi. O dönemden zamanımıza kadar gelen büyük kütüphaneler vardır.

Yurdumuzun belli başlı büyük kütüphaneleri şunlardır : İstanbul’da Süleymaniye ve Beyazıt Devlet Kütüphaneleri. Ankara’da Millî Kütüphane, Millet Meclisi Kütüphanesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphaneleridir.

Bunlardan Millî Kütüphane, 15 Nisan 1946 tarihinde kuruldu. Açılış tarihinde içinde iki kitap bulunan bu kütüphanemizde bugün 620 bin kitap vardır. Kütüphanelerimizdeki kitap sayısı yaklaşık 6 milyon kadardır.

Kütüphanelerde, kitapların korunması, kitapların sınıflandırılması ve okuyucuya kitap verilmesi için uzman memurlar bulunur. Bu memurlara kütüphaneci denir. Kütüphanecilik özel bir eğitimi ve öğretimi gerektiren bir meslektir. Bu amaçla üniversitelerimizde kütüphanecilik bölümleri açılmıştır. Bu bölümlerde öğrenimlerini tamamlayanlar kütüphanelerde görev yaparlar.

Yaşadığımız yüzyıl bilgi, ilerleme dönemidir. Kitaplar bilime giden yoldur. Çağımızın buluşlarını kitap, dergi gazete gibi yayın organlarından izleriz. Okuduğumuz kitaplar, dergiler, gazeteler bilgilerimizi artırır. Bizi dünyadaki gelişmelerden, değişmelerden haberdar eder. Kitaplar sevgili dostlarımızdır. Kitaplıklar, kütüphaneler kitapların bir arada bulunduğu yerlerdir.

Bulunduğumuz yerdeki kütüphanelerden yararlanalım. Kütüphanelerin zenginleşmesi için kitap armağan edelim. Kitapların korunduğu, yerleştirildiği kitaplığı, kütüphaneyi temiz tutalım. Okuma salonlarında kimseyi rahatsız etmeyelim.

KÜTÜPHANEDE UYULMASI GEREKEN KURALLAR

1. Kütüphaneye ayakkabılar paspasa silinerek girilmelidir.

2. Palto, pardösü, manto v. b. vestiyere bırakılmalıdır.

3. Kimlik, ilgili memura istemeden teslim edilmelidir.

4. Kütüphaneden alınacak kitabın nasıl aranacağı bilinmiyorsa ilgili memurlardan sorulmalıdır. Açıklamaları, dikkatle dinlemelidir.

5. İstenen kitap için fış doldurulmalıdır.

6. Yerimize oturup kitabın gelmesi beklenmelidir.

7. Okuma salonunda kimse rahatsız edilmemelidir.

8. Kitap sayfaları sessiz çevrilmelidir.

9. Kütüphane salonunda sessiz yürünmelidir.

10. Kitapların kapağı, sayfaları çizilmemeli, yırtılmamalıdır.

11. Kütüphanenin okuma salonunda hiçbir şekilde sigara içilmemeli­dir, sakız çiğnenmemelidir.

OKUMA KİTAPLARIM

Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.

Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı.

Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman geleceğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım.

Neler düşünürdüm neler.. Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parçayı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti.
Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünürdüm.

Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilikten başka bir şey düşünmezlerdi.

«Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi.

Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik.

Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?

 

SİTEMİZ SİZİN DESTEĞİNİZLE BUYUYECEKTİR  
   
KURULUŞ TARİHİMİZ : 01/01/2008  
 
Esma-ul Husna
sitene ekle

IP adresi

http://www.kervanci63.tr.gg

Google Pagerank Checker
 
muhabbetullah.com www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/ islamiHit.com



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol