|
|
|
|
“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - Bizim üniversiteler neden bu halde
|
|
"Bizim üniversiteler neden bu halde?" diye merak ediyorsanız, buyrun okuyun efendim.
Sanırım bugüne kadar ki en makul başörtüsü yasağı gerekçesi bu.
Çünkü şimdiye dek öne sürülen gerekçelerin hemen hiçbiri, eğitimin özüne yönelik böylesine derinlikli bir analiz içermiyordu.
Ama bu gerekçe "yasağa ısrarla hayır" diyen beni bile, fena köşeye sıkıştırdı.
Merak ediyorsunuz değil mi "neymiş o müthiş gerekçe?" diye.
Elbette Üniversitelerarası Kurul'un müthiş Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın dile getirdiği gerekçe.
Duymadınız mı yoksa?
Öyleyse buyrun duyun efendim.
Bakın sayın P R O F E S Ö R başörtüsü yasağını savunurken, nasıl bir gerekçe ortaya koyuyor.
İşte konuya ilişkin haberden bir bölüm:
[Üniversitelerarası Kurul'un Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, türbanın yükseköğrenim kurumlarına girmesiyle KOPYA ÇEKMEYİ KOLAYLAŞTIRACAĞINI savundu. Cep telefonlarının bluetooth kulaklıkları olduğunu anımsatan Akaydın, "O kulaklığı kulağına takan ve türbanla kapatan bir öğrenci sınava girdiğinde ne olacak? Dersteki erkek hocaysa türbanını açtırıp arama yapamaz. Yapsa cinsel tacizle suçlanır. Her derse kadın hoca mı vereceğiz" diye sordu.]
Vay, vay, vay...
Yani sevgili seyirciler, yaklaşık 30 yıldır devam eden türban yasağı tartışmasında bugüne dek bu kadar zeki, bu kadar ikna edici, bu kadar "işte bu" dedirtici bir çözümleme ne duydum, ne biliyorum.
Bu müthiş tespiti yapan P R O F E S Ö R'ü can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Gördümünüz mü sayın H O C A M I Z yasağın mecburiyetini nasıl enfes bir mantıkla açıklamış.
Şimdi melektaşları, arkadaşları, akademisyen dostları nasıl da hayıflanıyorlardır, "biz bunu yıllar yılı neden düşünemedik?" diye.
Vay sahiden vay...
Anlıyor musunuz şimdi, bizim üniversitelerin dünyada adı niye yok?
Anlıyor musunuz, elalem insan hücresinin içinde ralli yaparken, biz hala sıradan aşıları bile niye ithal ediyoruz?
Anlıyor musunuz, medeni ülkelerdeki üniversite sayıları 1000'lerle ifade edilirken, 70 küsür milyonluk bu ülkede niye 100 üniversite bile yok?
Değerli dostlar, bu türban meselesi de bizim meşhur akademisyenlerin karizmasını dağıttı.
30-40 sene okuyarak bir üniversiteye rektör olan bazı insanların, aslında ne kadar sıradan olabileceklerini gözler önüne serdi.
Alim ile cahil arasında turnusol kağıdı görevi yaptı.
Bir kişi, hem de pek çok profesörün bulunduğu heyete başkanlık eden bir kişi, ancak ve ancak bu kadar olur diyorum, başka da bir şey de demiyorum.
Eskiden "okumuşsun ama adam olamamışsın lafını çok klişe bulurdum.
Yaşananları gördükçe, bu sözü üniversite duvarlarına kazımak istiyorum.
TÜRBAN YASAK.
NİYE?
KOPYE ÇEKERLER DİYE.
Hay aklınla bin yaşa emi.
Acı acı da olsa güldürdün beni.
:))))))))))
|
|
|
|