ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     => kasagi omer seyfeddin
     => Semerkant amin maalouf
     => Ankara yakup k.karaosmanoglu
     => Toprak uyanirsa s.s.serdengecti
     => Acimak r.n.guntekin
     => mai ve siyah h.z.usakligil
     => yaprak dokumu r.n.guntekin
     => Calisi r.n.guntekin
     => Yalniziz peyami safa
     => Yaban y.k.karaosmanoglu
     => Fareler ve insanlar j.steinbeck
     => cezmi
     => Leylâ vü Mecnûn ve Bâbil’de Ölüm İstanbul’da Aşk
     => Armağan
     => Adı Aylin / Ayşe Kulin
     => Ateşten Gömlek / Halide Edip Adıvar
     => Benim Adım Kırmızı
     => Beyaz Diş
     => Beyaz Gemi / Cengiz Aytmatov
     => Beyaz Kale / Orhan Pamuk
     => Bir Devrin Romanı
     => Bir Tereddütün Romanı / Peyami Safa
     => Bugünün Saraylısı / Refik Halit Karay
     => Gelibolu / Buket Uzuner
     => Gün Olur Asra Bedel / CEngiz Aytmatov
     => Savaşçı / Doğan Cüceloğlu
     => Sarıkamış Dramı / Alptekin Müderrisoğlu
     => Semerkant / Amin Maalouf
     => Sergüzeşt / Sami Paşazade
     => Suç ve Ceza / Dostoyevski
     => Şu Çılgın Türkler / Turgut Özakman
     => Kar / Orhan Pamuk
     => Kayıp Aranıyor / Sait Faik Abasıyanık
     => Keşanlı Ali Destanı / Haldun Taner
     => Kurtlar Sofrası / Atilla ilhan
     => Küçük Ağa / Tarık Buğra
     => Kırık Hayatlar / Halid Ziya Uşaklıgil
     => Köprü / Ayşe Kulin
     => Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
     => Doğunun Limanları
     => Vatan Yahut Silistre
     => Vadideki Zambak
     => istila
     => Yeşil Gece / R.N.Güntekin
     => ölü ozanlar derneği
     => Toprak Uyanırsa
     => Veronika Ölmek istiyor
     => Gazi ve Fikriye
     => Safiye Sultan
     => Aşk-ı Memnu
     => Akşam Güneşi / R.N.Güntekin
     => Çatıdaki Nefes / W.C. ADREWS
     => Kaşağı
     => Bir kadın düşmanı /R.N.Güntekin
     => Mutlu Ölüm
     => Martı / Richard Bach
     => Sodom ve Gomore /Y.Kosmanoğlu
     => ankara Ekspresi /E.M.Karakurt
     => anahtar
     => ince memed
     => Aldatacağım
     => ölüm diyeti
     => yezidin kızı
     => dağa çıkan kurt
     => Huzur
     => Dağları Bekleyen Kız
     => Yalnızefe
     => Sihirli Fasulyeler
     => Kayıp Aranıyor
     => Anahtar / R.H.Karay
     => Kuyruklu yıldız Altında Bir İzdivaç
     => Güneş Ülkesi
     => Korkunç Yıllar
     => İhtiyar Dost
     => Miskinler Tekkesi
     => Damgası /R.N.Güntekin
     => Yüzüklerin Efendisi
     => Nehir Tanrısı
     => Osmanlılarda Stratejik Sorunlar
     => Gece Uçuşu
     => Filler de Hatırlar
     => Mustafa Kemal Atatürkün Liderlik Sırları
     => Ölüden Mektuplar
     => Sevdalinka / Ayşe KULİN
     => Bir Düğün Gecesi
     => Ay Battı
     => iki güzel günahkar
     => Atatürke Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği
     => Demir Maske
     => Atatürk Olmak
     => Ali Çavuş-Binbaşısı ismail Hakkı
     => İnsan Sarrafı
     => Bir Çift Yürek
     => Bozkurtların Ölümü
     => Budala
     => Sınıf Arkadaşım Atatürk / Ali Fuat CEBESOY
     => Zulüm Dağları Aşar / Rahmi Özen
     => onlarda insandı / cengiz dağcı
     => iki şehrin hikayesi
     => ataçağ / cem kayalı
     => Atatürk olmasaydı / Cemal kutay
     => Yüzüklerin Efendisi - 1
     => Yüzüklerin Efendisi - 2
     => Yüzüklerin Efendisi - 3
     => Simyacı
     => Büyük Umutlar
     => Yüzük
     => Zeliş
     => Ölüm ve Sürgün
     => Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
     => Altın Beyinli Adam
     => Yüksek Ökçeler
     => Yaralı Aşklar
     => Tek Adam
     => Şafakta Kazandık Zaferi
     => Son Padişah Vahdettin
     => Sevr Entrikaları
     => Savaşçı
     => Savaş Sanatı
     => Ra’nın Maskesi
     => Öbür Türkler
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - Şafakta Kazandık Zaferi


Şafakta Kazandık Zaferi 
AN DUK
Oda Yayınevi
Eylül 1999
 

KİTABIN ÖZETİ :
  

            Kitap; Vietnam’ da stratejik değeri yüksek bir köy olan Hon Dat’ ın Amerikalı ve Güney Vietnam güçlerince yapılan saldırılara direnişi anlatıyor. Tarihsel olarak uzun ve çetin bir bağımsızlık mücadelesi veren Vietnam halkının Fransızları ülkelerinden çekilmeye zorladıktan sonra bu kez ABD’ nin müdahalesiyle karşılaşmasının askeri öğelerini anlatarak, askeri açıdan da önemli mesajlar içeriyor. 

            ABD o dönemde komünist ülkelerin dünya çapında yoğunlaşmasından dolayı askeri müdahaleler öngörüyordu. Savaşı kaybetmesine yakın Vietnam’ ı ikiye bölerek, Kuzey ve Güney Vietnam’ da farklı mücadelelere girişti. Kitap Güney Vietnam’ daki bölünmeden hemen sonra yeniden yükselen savaş dönemine değiniyor. 

            Hon Dat Köyü klasik, her zaman düşündüğümüz tipik bir köy yapısındadır. Balıkçılık yapan, pirinç yetiştiren bu köyün önemi Vietkong’ un burada mevzilenmesi ve yakında bulunan bir mağaraya çekilerek kayıp vermeden köyü savunuyor olmalarıdır. ABD’ nin verdiği kayıplardan dolayı Güney Vietnam askerleri olan Ranger’ları oluşturarak savaşa yeni bir boyut verir. ABD daha önce bu bölgede ağır bir yenilgi aldığı için, bu kez büyük bir askeri güçle bölgeye intikal düzenler. 

            Burada istihbaratın önemini görüyoruz. Vietnamlılar önce ABD ve Ranger ordusunun köye yaklaştığını öğrenirler. Ardından köyde bulunan bir Amerikan casusunu yakalayarak ordunun ana planını ele geçirirler. Sonra bu güçlü orduyu  karşılayacak bütün hazırlıklara başlarlar. Mevzi kazmaktan nöbet tutmaya kadar en ince ayrıntısına kadar planladıkları gibi, geri çekilme yollarını ana baştan kurarlar. En sonunda ulaşılması çok güç bir mağaraya gizlenerek çarpışmaya orada devam ederler. 

            Çatışmanın ilk safhası tam planlandığı gibi gider. Köye girişte Rangerler hem ummadıkları kayıpları verirler, hem de hazırlanan tuzaklara düşerler. Ancak mağaraya çekildikten sonra beklenmedik bir şey olur. ABD’ nin planı bu kez her ne pahasına olursa olsun burada kalmak ve köyü bir üs haline getirmektir. 

            Mağaradan bunu gören Vietkong’ un durumu zorlaşır. Çünkü topu topu 19 kişilerdir. Köyü askeri bir üs haline getirerek psikolojik bozgun yaratmak isteyen ABD bu kez bir çok şeyi göze almıştır. Bunu hesaplayan Vietkong’ un ne yeterli yiyecek ve içecek stoku, ne de daha fazla direnmeye gücü vardır. Sonuçta 19 kişinin silahlı olarak binbeşyüz kişilik bir orduya dayanabilme olanağı yoktur. 

            Ancak köy halkından siyasal bir mücadele ile düşmanı yıpratmasını isteyen Vietkong’un öngörüsü de ortadadır. Amerikalılar ve Rangerler önce ırmağa set çekip gerillaların su bulabileceği bölümü zehirlerler. Buradaki plan açıktır. Mağaraya çekilmiş Vietnam’lıların susuzluğa dayanamayarak teslim olacakları ya da ölü ele geçireceklerini düşünürler. Bu askeri taktiğin tarihsel olarak çok fazla kullanıldığını biliyoruz. İskitlilerin de düşmanlarını ülkelerinin içine doğru çekerek suları zehirleme yöntemiyle onları ölüme terk edip iyice yorulmalarını sağlayarak, sağ kalanları da ani baskınlarla yok ettiklerini biliyoruz. Sovyet Rusya'da, Hitler Almanyası'ndakine benzer taktikler uygulanmıştır. Cephenin çok geniş olduğu alanlarda ya da uzun sürecek kuşatmalarda bu tarz sabotajlar yapılarak zamanın lehe çevrilmesine çalışılır. 

            Ancak çok kararlı olan Vietnamlılar, önce ırmaktan su içen bir arkadaşlarının zehirlenmesinden şüphelenirler ve su içmezler. Zor şartlarda idrarlarını içerek savaşı sürdürürler. İki yaralıları olduğu halde karşı tarafa yüzden fazla kayıp verdirmişlerdir. Hele son saldırıda gerillaların kesin olarak öldüğünü sanan askerler çok kolayca kayıp verir. İlk defa bir Amerikan askeri ve yüzbaşısı da burada öldürülür. 

            Psikolojik savaştan yararlanmak isteyen ABD’ liler bu kez esir olarak aldıkları bir kadına mikrofon asıp mağaradakilere açıklama yapmasını isterler. Ancak o da ters teper. Kadın kendisine söylenilenin tersine içerdekilerin teslim olmamasını ve savaşmalarını ister. Kadını öldürerek bu kez köy halkının ayağa kalkmasına neden olurlar cenaze bir mitinge dönüşür. Bilerek mağara önünden geçirilir, mağaraya su ve yiyecek bırakılır. Köy halkının kesilen her ağaca tazminat istemesi, durmaksızın mitingler yapması, yaralıların kötü durumu, artık ABD’ lileri sıkıştırmıştır. Burada eklemeliyiz ki, dünya basınının ve diğer ülke halklarının ABD’ yi savaş yüzünden sürekli kınamaları ve protesto gösterilerinin artması, onları sarsarak kaybetmelerinde önemli bir etken olmuştur. 

            Bu kez mağaradakilere Kore ve Çin de geçen kimi çarpışmaları göstererek morallerini bozma girişimlerinde bulunmuşlardır. Ancak yaralı askerlerini ölüme terk etmeleri, mitingler, yerel işbirlikçilerin komutanının öldürülmesi Rangerların morallerini bozmuştur. Vietkonglar onların aklını çelmiş ve ilk firarlar başlamıştır. ABD’ nin güneyin askerlerini tutamayacağı açığa çıkar. 

            Böylece son olarak denedikleri hamlede başarısızlıkla sonuçlanır ve ordunun dağılma süreci başlar. Seyredilen filme Vietnamlılar aktif karşılık verince bu kez köy halkı da tavrını net olarak ortaya koymaya başlar. 

            Askeri harekat çok uzayınca farklı bölgelerde saldırıya uğrayan ABD askerleri geri çekilmek zorunda kalırlar. Zaten yağmur başlamış ve su sıkıntısı da yok olmuştur. 

            Kitaptan öğrendiğimiz şey savaşın aynı zamanda psikolojik ve siyasal bir mücadele olduğudur. Gerçekten binbeşyüz kişilik bir ordunun; yaralılara yaptıkları, üst rütbeli subaylarını kaybetmeleri ve ardı arkası kesilmeyen mitingler, orduyu yıpratmış ve savaş azmini kırmıştır. 

            Ve elbette durum ne olursa olsun savaşın taktiklerini sonuna dek eksiksiz yerine getirmek ve asla kararlılığı kaybetmemek gerektiğini de öğreniyoruz. Kararlı ve disiplinli bir grup, her zaman Hon Dat’ ta olduğu gibi savaşı kazanmaz, ancak kendi birliklerine zaman kazandırarak savaşın kaderini değiştirilebilir. Bir grup İngiliz komandosunun, II. Dünya Savaşında Malta adasına Alman birliklerinin çıkarma yapmasını  engellediğini hatırlarsak bunu daha iyi anlayabiliriz. Yine savaşın siyasal ve psikolojik yönüne iyi bir örneği kendi tarihimizde de görülür. İzmir’in işgalı üzerine İstanbul’ da düzenlenen Sultan Ahmet mitingi ve mitingin düzenleyicilerinden Halide Edip Adıvar‘ ın konuşması, Türk halkının milliyetçi duygularını ateşlemiş ve işgalci güçlere karşı savaşma azmini güçlendirmiştir. 

            Bu yüzden savaşın ve askeri harekatın asla tek taraflı yürütülmediğini bilmek zorundayız. Halkı kazanmak, disiplinli ve kararlı olmak, morali ve psikolojik üstünlüğü elde tutmak ve savaşın hilelerini ustaca ve canlı bir şekilde uygulamak ilk elden yapılması gerekenlerdir. "Savaşta hiçbir şey tek bir plana göre değildir. Plan her olasılık düşünülerek hazırlanmalıdır." Kitabın vermek istediği mesaj budur. 


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol