THOMAS PAİNE 1737-1809
Fiili demokrasinin mimarı,evrensel oy fikrinin savunucusudur. Amerika, İngiltere, Fransa ve hatta Latin Amerika’da demokrasi onun sayesinde popüler olmuştur. Sıradan bir İngiliz vatandaşı olan Paine, Amerikan devrimi esnasında orada bulunarak akıl yoluyla toplumsal düzen ve siyasal istikrarın kurulabileceğine tanıklık etmiştir. Geleceği akıl çağı olarak tanımlayan Paine, Amerikan devriminden sonra Fransa’ya giderek geçmişin yarattığı toplumsal kargaşanın giderilmesinde Amerika’dan sıçrayan kıvılcımların yayılarak Fransa’yı nasıl etkilediğine şahit olmuştur.
Siyaset Felsefesi :
Geleneğin bir toplum için gerekli olduğunu ancak hiçbir toplumun geçmiş ve gelecek arasında sıkışıp kalamayacağım belirten Paine, her toplumun kendi koşullarında ve kendilerine uygun bir yönetime sahip olabileceğini vurgulamıştır. Egemenlik topluma aittir ve birey egemenliğin parçasıdır. Bireylerin toplumda temsil edilmesiyle bireysel egemenlik de gerçekleşmiş olmaktadır. Amerika’dan başlayan demokrasi Fransa, İngiltere ve tüm Avrupa’yı kapsayacağım söyleyen Paine, temsili hükümetin toplumları yönetmede evrensel bir değer olduğunu vurgular. Amerika’nın nezaretinde bir Avrupa birleşik devletleri önererek, savunma harcamalarının kısılmasını bu yolla yoksulluğun zenginliğe dönüşeceği iddiasında bulunmuştur. Ayrıca bu durum hükümet etme ve iktidarı sürdürme gibi dalavereleri azaltacağını belirtmiştir.
Paine ile Burke arasında düşünce biçimleri bakımında farklılık söz konusu ise de bu durum, tamamen bakış açılarından kaynaklanmaktadır. Toplumsal değişimin gerçekleşmesini isteyen Paine (çünkü devrim meşalesi sönerse bir daha yanmayabilir)ile değişimin tedricen gerçekleşmesini savunan Burke arasında tamamen bir karşıtlık yoktur. Paine ilerleme ve değişimi gelecek toplumun merkezi refleksleri haline getirmeye çalışmakta Burke ise, geçmişi mevcut duruma taşımakta ve yaşayan toplumsal alanın reflekslerinin gelecekte değil geçmişte olduğunu vurgulamaktadır. Yani ilerlemenin motive eden değerlerini gelecekte gören Paine’e karşı Burke, ilerlemeyi geçmişin sunduğu değerlerde var olduğunu ifade etmektedir. Ancak sonuç bakımında her ikisi de geleceğin temsili sistem demokrasi ve insan hakları temelinde yeni bir politik yapı olduğunu ifade etmektedirler. Aralarındaki en önemli farklılık kısaca Paine’de toplumsal değişim ani ve hızlı Burke’te temkinli, tedrici ve ılımlıdır.
Doğal haklar İnsanın doğuştan sahip olduğu haklarıdır. Vatandaşlık, entelektüellik, özgürlük, mülkiyet, güvenlik, baskıya karşı direnme gibi haklardır. İnsan hakları kökeni Paine’e dayanır. Paine’in haklar kuramı siyasi demokrasinin ilkelerini sunmaktadır. İnsanoğlu haklar bakımından eşit-özgür doğar ve yaşarlar.
Yönetim biçimleri: Ona göre monarşi, aristokrasi saçmadır. İktidarın veraset yoluyla sürdürülmesi hem akla hem de insan haklarına aykırıdır. Ona göre en iyi yönetim halkın temsil edildiği demokrasidir.
Egemen (temsil eden iktidar) meşruiyetini sözleşme ile sağlayabilir. Bu sözleşme yöneten- yönetilen arasında değil halkın kendi arasında yapılmalıdır.
Sosyal Bilgiler Öğretmeni İbrahim Başak (Kervanci63)