ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     => rehberlik
     => Anayasa
     => 100 soruda idare hukuku
     => 100 soruda ANAYASA
     => T.C ANAYASASINDA 30 KAİDE
     => T.C ANAYASASİNDA 50 KAİDE
     => ilginc soru ve ornek benzetmeler
     => kpss hazirlik Genle kültür videoları
     => Bilgiyi İşleme Kuramı
     => Tolman işaret öğrenme
     => Sosyal Öğrenme Kuramı
     => Genel Türk Tarihi Özet
     => İslamiyet Öncesi - Osmanlı ve Türk Tarihi ilkler
     => Osmanlı Tarihinde İlkler
     => Dünya Tarihinde ilkler
     => İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük özet
     => Türklerde Kültür ve Medeniyet
     => Türkiye Bölgeler Coğrafyası KPSS
     => program geliştirme
     => kpss Coğrafya özeti
     => kpss Vatandaşlık özeti
     => Anayasa Hukuku
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - program geliştirme


PROĞRAM GELİŞTİRME


EĞİTİM: Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak, istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir.

Kendi yaşantısı yoluyla ifadesiyle yaparak yaşayarak öğrenme kastedilmektedir. Öğrenci merkezli eğim anlayışını yansıtır.

Kasıtlı ifadesi istenen davranışı ortaya çıkartmak, istenmeyen davranışı ortadan kaldırmak, planlı programlı olarak kastedilmektedir. İstendik davranıştan hedef kastedilir.

Eğitim bir davranış değiştirme sürecidir.

Eğitimde mutlaka bir davranış değişikliği meydana gelmelidir.

 

Eğitim sürecinin özellikleri:

1. Süreklidir

2. Dinamik bir süreçtir

3. İnsana özgüdür

4. Kapsamlıdır

5. Çok boyutlu bir süreçtir

6. Bilimseldir

7. En az bir amaca yöneliktir

8. Mekan yönünden sınırsızdır

9. Kültürle sıkı sıkıya bir birine bağlıdır

 

Eğitim kontrollü veya kontrolsüz olarak meydana gelir. Kontrollü eğitim planlı programlıdır. Kontrolsüz eğitim ise plansız programsızdır ve bireyin günlük yaşamı içerisinde gerçekleşir. Kontrolsüz eğitimde birey istenmeyen davranışları da kazanabilir. Bu nedenle eğitim formal (Planlı Programlı) ve informal (Plansız programsız) olarak ikiye ayrılır.

1. Formal Eğitim: Amaç ve kuralları önceden belirlenmiş ve okullarda düzenli olarak yapılan eğitimdir. Örgün eğitim ve yaygın eğitim olarak ikiye ayrılır. 

A. Örgün Eğitim: Okul çatısı altında düzenli olarak yapılan eğitimdir. Belli bir yaş grubuna göre yapılır. İlköğretim, Lise, yükseköğretimde yapılan eğitimdir. Bunun yanında anaokulları, anasınıfları ve yüksek lisans örgün eğitim içerisinde yer alır.

B. Yaygın Eğitim: Örgün eğitime hiç girmemiş, Örgün eğitimin herhangi bir basamağından ayrılmış ya da örgün eğitimi tamamlamış veya bir meslekte çalışan bireylere yönelik olarak yapılan eğitimdir. Örnek; Halk eğitim merkezleri tarafından yapılan çıraklık eğitimi, nakış kursları, elişi kursları vb.

Bir öğretmenin öğrenim hayatı örgün eğitim içerisinde yer alırken, öğretmen olduktan sonra aldığı hizmet içi eğitimler yaygın eğitimdir.

2. İnformal Eğitim: Bir amaca ve plana bağlı olmadan yaşam içinde gerçekleşen eğitimdir. Birey çevresindeki bireylerden, iletişim araçlarından etkilenerek bu eğitimi kazanır. Bu eğitim genellikle arkadaş, aile ve iletişim araçları aracılığıyla ortaya çıkar.

PROGRAM: Hedeflere ulaşmak için yapılan etkinliklerin düzenlendiği süreçtir.

ÖĞRETİM:  Okullarda amaçlı, planlı ve programlı olarak yürütülen eğitim sürecidir. Öğretim bilgi verilmesi iken eğitim öğrenilenlerin davranışa dönüştürülmesidir. Okulun 3 önemli temel öğesi vardır.

Bunlar: 1. Öğrenci. 2. Öğretmen. 3. Programdır.

ÖĞRENME: Yaşantı ürünü, kalıcı izli davranış değişikliğidir. Bireyin yaşantısının bireyde bıraktığı kalıcı izdir.

 Öğrenme hayat boyu devam eder ve eğitimi kapsar. Eğitim öğretimi kapsar. Eğitim plansız programsız da olabilir ve bir kısmı günlük hayatta gerçekleşir. Ama öğretim okullarda planlı programlı olarak yapılır.

  

 PROGRAM ÇEŞİTLERİ

1. EĞİTİM PROGRAMI: Öğrenene okulda ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir. Okullardaki dersler, rehberlik çalışmaları, geziler, sağlık çalışmaları, eğitsel kol çalışmaları, spor aktiviteleri vb. çalışmalar eğitim programı içerisinde yer alır. Eğitim programı diğer programları kapsar.

2. ÖĞRETİM PROGRAMI: Bir dersin okulda ve okul dışında öğretimi ile ilgili tüm etkinliklerin düzenlendiği yapıdır. Program geliştirme denildiğinde somut olarak geliştirilen program öğretim programıdır. Öğretim programlarının geliştirilmesi ile eğitim programı geliştirilmiş olur. Örnek: Matematik dersinin öğretim programı, Türkçe dersinin öğretim programı, Tarih dersinin öğretim programı. Sonuç olarak okulun eğitim programı oluşur.

3. MÜFREDAT: Bir dersin yalnızca ünite ve konularının belirlendiği listedir. (Konular düzeneği). Müfredat programı ülkemizde 1950 yılına kadar kullanıldı. Programda dersin sadece üniteleri ve konuları yer alıyordu. Daha sonra yerini eğitim programına bırakmıştır. Günümüzde müfredat eğitim programı anlamında kullanılmaktadır.

4. DERS PROGRAMI: Bir ders süresi içinde planlanan hedeflerin bireye nasıl kazandırılacağını gösteren tüm etkinliklerin yer aldığı bir plandır. Öğretmenlerin yaptığı günlük ve ders planları ders programı içerisinde ele alınır.

5. ÖRTÜK PROGRAM: Ders dışı etkinlikleri de içine alan programdır. Okul dışı faaliyetler örtük program çerçevesinde ele alınır. Örtük program ilk elden ders programının içerisinde yer alır. 

 

 PROGRAM GELİŞTİRME

Program geliştirme: eğitim programının hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci (eğitim durumları, yaşantılar) ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür.

Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi bir eğitim programının dört temel öğesi vardır. Bunlar;

1. Hedef

2. İçerik (konu)

3. Öğretme – öğrenme süreci (Eğitim Durumları)

4. Değerlendirme

Bu dört temel öğe birbiriyle sıkı ilişkilidir.  Programın bir öğesinde yapılan değişiklik diğer öğeleri de etkiler.

Hedef öğretim programının en temel ve en önemli öğesidir.

Hedef-Davranış öğesinin içerisinde; Dikey hedefler ve yatay hedefler yer alır. Dikey hedefler uzak, genel ve özel hedeflerden oluşur. Yatay hedefler ise Bloom taksonomisine göre belirlenmiş olan bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hedeflerden oluşur.

1. Uzak Hedefler: Ülkenin politik felsefesini yansıtır. Örnek: Türkiye’nin Avrupa birliğine girmesi çalışmaları, ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması uzak hedeflerdir.

2. Genel Hedefler: Öğretim kademelerinin ve okulların hedefleridir. Okulun iş görüsünü yansıtır. Uzak hedeflerin yorumudur.  Örnek: İlköğretimin hedefleri, ortaöğretimin hedefleri.

3. Özel Hedefler: Öğrenciye kazandırılması uygun görülen özellikler ya da bir çalışma alanı için hazırlanmış olan hedeflerdir. Örnek: Matematik dersinin hedefleri, ünite hedefleri, konunun hedefleri.

Yatay hedefler ileriki konularda ayrıntılı olarak işlenecektir.

İçerik Öğesinde; Üniteler ve konular yer alır.

Eğitim Durumları öğesinde; Öğretim stratejileri, yöntemler, teknikler, araç gereçler, İpucu, öğrenci katılımı, zaman, pekiştireç, dönüt, düzeltme, öğretmen davranışları, öğrenci davranışları yer alır.

Değerlendirme Öğesinde; Ölçme ve değerlendirme yer alır.

EĞİTİM PROGRAMINI YARARLARI

1. Eğitim faaliyetlerine yön verir.

2. Aynı eğitim basamaklarındaki okullarda amaçların aynı yönde gerçekleşmesini sağlar.

3. Eğitimde verimi arttırır.

4. Mesleğe yeni başlayan öğretmenlere rehberlik eder.

5. Zamandan tasarruf sağlar

6. Öğrenmeyi kolaylaştırır.

 

EĞİTİM PROGRAMININ ÖZELLİKLERİ

1. İşlevsel olmalıdır.

2. Esnek olmalıdır

3. Değişmez ve genel olma özelliği olmalıdır.

4. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı olmalıdır.

5. Bilimsel olmalıdır.

6. Bir amaca yönelik olmalıdır.

7. Ekonomik olmalıdır.

8. Çerçeve program özelliği olmalıdır.

      9. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun olmalıdır.

 

EĞİTİMİN TEMEL İŞLEVLERİ

1. Bireysel İşlevi: Bireyin, beden, zihin ve ruhsal yapısını geliştirmek, bireye meslek kazandırmaktır.

2. Eğitim Toplumsal İşlevi: Eğitimin amacı kültürü yeni nesillere aktarmaktır. Bu şekilde bireyin topluma uymasına yardımcı olur. Eğitim bir kültürlenme sürecidir. Eğitim bir yandan kültürü etkilerken diğer yandan da kültürden etkilenir. Eğitim kültürel değişmeyi sağlar ve yeni kuşaklara aktarır.

3. Ekonomik İşlevi: Nitelikli insan gücü, bilinçli üretici ve bilinçli tüketici yetiştirmektir.

4. Siyasal İşlevi: Toplumun insan yetiştirme düzenine uygun olarak ülkenin anayasal yapısını koruyan bireyler yetiştirmek, girişken insan yetiştirmek, lider ve bilinçli seçmen yetiştirmektir. Bireylere,demokratik yaşamın gerektirdiği bilgi, davranış ve tutumlar kazandırmaktır.

5. Gizil İşlevi: Eş seçme, tanıdık sağlama, Statü kazandırma, çocuk bakıcılığı, işsizliği önleme, çocuğun ekonomik sömürüsünü önleme, suç önleme gibi gizil işlevleri vardır.

 

PROGRAM GELİŞTİRME ÇALIŞMA GRUPLARI

Program geliştirme uzun ve zahmetli bir iştir. Bu nedenle bir kişinin tek başına yapabileceği bir iş değildir. Program geliştirme çalışmaları bir komisyon aracılığıyla yürütülür.

Program geliştirme gruplarını üç basamak altında inceleyebiliriz.

1. Program Karar Ve Koordinasyon Grubu: Bu grup, hangi alanlarda çalışma yapılacağına karar verir. Ülkede başat olan eğitim felsefesini programlara yansıtılmasını sağlar. Hazırlanan programın kabul ya da değiştirilmede karar organı olarak görev yapar. Tüm program geliştirme çalışmalarının koordinasyonunu sağlar. Programdan etkilenen herkes karar ve koordinasyon grubunun üyesi olabilir. Üyeler program geliştirme uzmanı hariç temsilci niteliğindedir. Karar koordinasyon grubu ihtiyacı saptayan gruptur.

 

Program karar ve koordinasyon grubunda şu üyeler bulunur:

A- Milli Eğitim Bakanlığı Temsilcileri

— İlgili genel müdür temsilcisi

— Talim Terbiye Kurulu temsilcisi

— Teftiş Kurulu temsilcisi

— Program Dairesinden uzman bir kişi

B- Program Geliştirme Uzmanı

C- Öğretmen Örgütlerinin temsilcileri

D- Konu alanı ile ilgili

— Konu alanı öğretmenlerinin temsilcileri

— Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri

— İşçi ve işveren temsilcileri

— Meslek odası ve birliği temsilcileri

E- Veli Temsilcileri

F- Öğrenci temsilcisi

2. Program Çalışma Grubu:

Programın hazırlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi aşamalarında sürekli görev yapan komisyondur. Hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme öğelerini belirler.

Üyeleri: 

A- Eğitim programı geliştirme uzmanı

B- Eğitimde ölçme ve değerlendirme uzmanı

C- İlgili konu alanı uzmanı

D- İlgili konu alanı öğretmenleri

 

3. Program Danışma Grubu:

Program çalışma grubu her çalışma alanında görev yaparken zaman zaman danışma yapacağı bir gruba ihtiyaç vardır. Özellikle hedef belirlenirken mutlaka danışma grubundaki eğitim felsefecisi ve eğitim psikologunun görüşleri alınır. Bu nedenle en önemli üyeleri felsefeci ve psikologdur. 

Üyeler:

A-Eğitim Felsefecisi    B-Eğitim Psikologu                     C-Eğitim sosyologu

D-Eğitim ekonomisti    E-Eğitim deneticisi                     F-Okul yöneticisi

G-Eğitim teknoloğu     H-İletişim uzmanı

 

PROGRAM GELİŞTİRMENİN TEMELLERİ

1. Tarihi Temelleri: Program geliştirmenin bir bilim olarak ortaya çıkışından günümüze kadar yapılan çalışmaların sonuçlarına bakılır. Bu sonuçlardan ders çıkarılır veya örnek alınır.

Eğitim programı hakkındaki ilk kitap 1918 yılında Amerika’ da Bobbit tarafından yayımlanmıştır. 1949 Yılında Ralph TYLER “Eğitim Programı ve Öğretimin Temel İlkelerini yayımlamıştır. 1962 yılında ise Hilda TABA “Program Geliştirme” adlı kitabını yayımlamıştır. Bu iki eser program geliştirme alanını başyapıtlarındandır.   

Türkiye’de 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile tüm öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde toplanmıştır. Eğitim programlarının özünü laiklik, batıya dönüş ve müspet bilimler oluşturmuştur. 1924 yılında John Dewey Türkiye’ye davet edilmiş ve hazırladığı rapor doğrultusunda bazı çalışmalar yapılmıştır. Çeşitli zamanlardaki şuralarda eğitim sistemimizde yenilikler yapılmış ve günümüz eğitim sisteminde de halen çalışmalar yapılmaktadır.

2. Psikolojik Temeller: Eğitimin hedeflerinin belirlenmesi aşamasında, hedeflerin eğitimle oluşturulabilirlik ve ulaşılabilirlik açısından belirler. Hedeflerin, bedensel ve zihinsel gelişim özelliklerine uygunluğu açısından psikolojinin bulgularından yaralanılır. Nasıl sorusuna cevap arar.

3. Toplumsal Temeller: Kültürel değerlerin aktarılması eğitimin en önemli işlevlerinden birisidir. Bu nedenle program geliştirilirken toplumun değerleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Bilimsel ve teknolojik değişmeler sosyal yapıyı sürekli etkilemektedir. Bireyler bu değişmeler için iyi eğitilmelidir. Bireyin topluma uyumunu sağlamak eğitimin toplumsal işlevidir. Toplumun iş gücü ihtiyacı dikkate alınmalı.

4. Ekonomik Temeller:  Eğitim insana yapılan uzun vadeli bir yatırımdır. Toplumun insan gücü ihtiyacını karşılamak için ekonomik temeller göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı zamanda yapılacak programın bütçeye getireceği yük ve katkı için ekonomik temellerden yararlanılır.

5. Konu Alanı Temeli: Bireylere kazandırılacak hedefler için konu öğesi araç olarak kullanılır. Konu alanındaki değişmeler program geliştirmeyi gerekli kılar. Konu alanının ihitycı program geliştirmeyi etkiler.

6. Felsefi Temeller: Program tasarımı ve hedeflerin belirlenmesi aşamasında felsefeden yararlanılır. Eğitim hedeflerinin tutarlılığını sağlar. Öncelikli hedefleri saptar. Geleceğe ilişkin yordamlarda bulunur. Niçin sorusuna cevap arar.

Eğitim felsefelerinin etkilendiği felsefi akımlar;

1. İdealizm: Gerçek ruhsaldır. Gerçeğe giden yol sadece bilimsel yöntem değildir. Sezgisel düşünce de bilimsel tutum kadar önemlidir. Gerçek bilgi akılda mevcuttur. Madde aklın ürünüdür. Bir bilginin doğruluğu diğer bilgilerle tutarlılığına bağlıdır. Okulda kültürel mirası oluşturan değerler öğretilmelidir.

2. Realizm: Var olan her şey gerçektir. Zihin yaşadığı çevre ile bilgi alışverişinde bulunur.

3. Pragmatizm: 19. yy.da Amerika’ da ortaya çıkmıştır. Ön yargıların yeri yoktur. Eğitimin çıkış noktası çocuktur. Eğitim yaşama hazırlıktan çok yaşamın kendisidir. Bireysel özelikler ve çocuğun etkin katılımı önemlidir. 

Eğitim Felsefeleri

1.Daimicilik: Realist akımdan etkilenmiştir. Eğitim sağlam karakterli ve doğru insanlar yetiştirmelidir. İnsan doğasının en önemli yanı akıldır. Üstün zekâlı ve elit bireyler iyi yetiştirilmelidir. Maddi ve manevi öğeler birlikte verilmelidir. Sokratik yöntem kullanılır. Bilgi mutlaktır ve değişmez. Eğitim hayatın bir kopyası değil hayata hazırlıktır. Öğretmen alanının uzmanıdır.

2.Esasicilik: İdealiz ve realizmden etkilenmiştir. Öğretmen sınıfta otoriter olmalıdır. Geçmişten gelen bilgiler yeni kuşaklara aktarılmalıdır. Sıkı çalışma ve zorlama vardır. Konular çok iyi özümsenmelidir. Öğrenci ne istediğini bilemez. İlgi ve yetenekler göz önüne alınmaz. Öğrencilerin entelektüel gelişimi sağlanmalıdır. Mutlak bilgi doğrudur.   Geleneksel yöntemler kullanılmalıdır. Öğretim sıkı olmalıdır. Öğrencilerin zihinsel gelişimi sağlanmalıdır.

3.İlerlemecilik: Pragmatik felsefenin eğitime uygulanışıdır. Öğrenci aktiftir. Öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları merkeze alınır. Değişmeyi gerçeğin esası olarak görür. Bu nedenle eğitim sürekli gelişmelidir. Okul yaşamla iç içe olmalıdır. Eğitimde problem çözme yöntemi esas alınmalıdır. Eğitim yaşama hazırlık olmaktan çok yaşamın kendisi olmalıdır. Öğretmenin görevi rehberlik etmektir. Okul öğrencileri yarıştırmamalı, işbirliği içinde çalışmalarını sağlamalıdır. Demokratik eğitim ortamı sağlanmalıdır.

4.Yeniden Kurmacılık: İlerlemecilik eğitim akımının devamı niteliğindedir. Pragmatik felsefeye dayanır. Eğitimin amacı toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda gerçek demokrasiyi yerleştirmektir. Eğitim sosyal bir reform gerçekleştirmelidir. Okul geleceğe yönelik olmalıdır.

FELSEFENİN ALANLARI

Felsefe başlıca şu üç alanla ilgilenir: Varlık bilgisi, bilginin kaynağı ve değer bilimi. Varlık bilgisi ile ilgilenen alan ontolojidir. Bilginin kaynağı ile ilgilenen alan Epistemolojidir. Değer felsefesi ile ilgilenen alan aksiyolojidir.

1. Ontoloji (varlık bilgisi): Varlığın kökenini araştırır. Varlıkları inceler. Varlıkların nasıl var olduğunu, hangi varlıların olduğunu, varlıların var olma nedeninin araştırır.

2. Epistemoloji (Bilgi sorunu): bilginin kaynağını arar. Bilginin ne olduğunu bulmaya çalışır. Gerçekler bilinebilir mi? Mutlak bilgi var mıdır? Gibi sorulara cevap arar.

3. Aksiyoloji (Değer bilimi): İyi-kötü, güzel-çirkin, Mutluluk-mutsuzluk gibi değerlere yer verir. Değerleri araştırır.

PROGRAM TASARIMI YAKLAŞIMLARI

Eğitim programı tasarımı, bir programın hangi öğelerden oluşacağını ortaya çıkarma sürecidir. Bir eğitim programa başlarken öncelikle programın nasıl olacağı tasarlanmalıdır.

Bir eğitim programı, hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme öğelerinden oluşur.

Eğitim programı tasarımları bu öğelere farklı ağırlıklar verilerek oluşur. En çok içerik boyutuna ağırlık verilmektedir.

 

Eğitim programı tasarımı geliştirmede genelde üç temel yaklaşım izlenmektedir.

1.  Konu Merkezli Program Tasarımları ( Daimicilik, Esasicilik)

2.  Öğrenen Merkezli Program Tasarımları (İlerlemecilik)

3.  Sorun Merkezli Program Tasarımları ( Yeniden kurmacılık)

 

1. KONU MERKEZLİ PROGRAM TASARIMLARI

Konu Tasarımı: En eski ve en çok kullanılan yaklaşımdır. Akıl insanı farklı kılan bir unsurdur bilginin elde edilmesinde akıldan yaralanılmalı. Programdaki konular düzenlenir ve her konu kendi içerisinde ayrıca düzenlenir. Örnek: Coğrafya dersinin konu konu tasarlanması

Disiplin Tasarımı: Konu tasarımına benzemektedir. Öğretilecek dersler merkeze alınır. Konuların ne şekilde verildiği ve bilgilerin nasıl kullanıldığı önemlidir. Örnek: Coğrafya dersinin bir bütün halinde tasarlanması

Geniş Alan Tasarımı: Konu tasarımından kaynaklanan parçalanmaları ortadan kaldırma için tasarlanmıştır. Amacı konuları mantığa uygun bir şekilde bir araya getirmektir. Farklı dersler bir ders altında birleştirilir. Örneğin fizik, kimya ve biyoloji dersleri fen bilimleri adı altında birleştirilmiştir. Örnek: Coğrafya, tarih ve vatandaşlık derslerinin birleştirilerek sosyal bilgiler dersinin oluşturulması

Süreç Tasarımı: Her konu için ayrı ayrı öğrenme ortamı düzenlenmemeli, tüm konular için ortak bir öğrenme yolu olmalıdır. Eleştirel düşünce en önemli ürünüdür. Amaç; “öğrenci en iyi nasıl öğrenir” bunu bulmaktır.

2. ÖĞRENEN MERKEZLİ PROGRAM TASARIMLARI

Günümüzde uygulamada ağırlık verilen tasarımlardan biridir. Öğrencilerin ilgileri ve ihtiyaçları merkeze alınır. Bireyler tamamen birbirinden farklıdır. İlerlemecilik eğitim felsefesine dayanır.

Çocuk Merkezli Tasarım: Öğrenci etkin olmalıdır. Taba’ nın “kişi yaşadığını öğrenir” prensibinden hareket edilir. Öğrencilerin ilgileri, ihtiyaçları ön plana alınır.

Yaşantı Merkezli Tasarım Çocukların ihtiyaçları ve ilgileri önceden planlanamaz. Bu nedenler öğretmen uygulama sırasında her öğrenciye uygun olanı vermelidir. 

Romantik(radikal) Tasarım: Okulun işlevi tamamen gözden geçirilmelidir. Her öğrenci kendi doğasında ele alınmalıdır. Hatta bazıları okulun tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunur.

Hümanistik Tasarım: Hümanistik psikoloji ön planda tutulur. İnsan davranışları basit bir etki tepki ilişkisinden daha karmaşıktır. Bireysel farklılıklar ön plandadır. Öğrencilere hiçbir baskı yapılmamalıdır. Öğrenciler ancak bu şekilde yeteneklerini ortaya çıkarırlar ve kendilerini gerçekleştirebilirler. Birey programın temelidir.

3. SORUN MERKEZLİ PROGRAM TASARIMLARI

Yeniden kurmacılık eğitim felsefesine dayanır. Toplumun problemleri ve çözüm yoları üzerinde dururlar. Öğrenciler toplumsal sorunları çözmede aktif rol almalıdır.

Yaşam Şartları Tasarımı: Toplum Değişen yaşam ortamın uyum sağlamalıdır. Bu rol eğitimindir. Öğrencilerin içinde bulunduğu çevre ile konular bağdaştırılmalıdır. Öğrenciler yaşamı bizzat öğrenmeli ve uygulamalı. 

Öğrenciler toplumdaki gerçek sorunlarla karşı karşıya getirilmeli ve çözüm üretmesi sağlanmalıdır. Gerçek yaşam içindeki sorunlar üzerinde durulur.

Çekirdek (Kore) Tasarımı: Tasarım öğrenci sisteme girmeden önce yapılır. Ama bazı değişiklikler de yapılabilir. Konu merkezlidir. Yani konular toplumu ilgilendiren konular olmalıdır.  Öğrenciyi, toplumu laboratuar gibi görmesi için teşvik eder. Toplumun sorunlarını ön planda tutar.  İşbirliği esastır. Dersler birleştirilir ve bazı konular merkeze alınır.

Toplumsal Sorunlar Ve Yeniden Kurmacılık Tasarımı: Toplumun sosyal, politik ve ekonomik gelişmelerin program tasarımı ile bağlantısı konu üzerinde durur. Program tasarımı ile eğitimciler topluma katkıda bulunabilir. Zaman sürekli toplumu değişmeye zorlar. Bu değişimi en iyi okul gerçekleştirebilir.

Korelâsyon Desen Tasarımı

Bir ders merkeze alınır, diğer dersler merkezdeki derslere paralel olarak düzenlenir. Dersler birbirinden bağımsız değildir. Özellikle ilköğretimde öğrenciler konuları birbirinden bağımsız öğrenemez. Örneğin hayat bilgisi dersi mihver ders olarak merkeze alınır diğer dersler bu derse göre düzenlenir. 

 

PROGRAM GELİŞTİRME MODELLERİ

(Amerika’da Yaygın Olan Program Geliştirme Modelleri)

Taba Modeli: Tümevarım yaklaşımını ele almıştır. Temelde 7 aşamadan oluşmuştur. Taba modelinde içerik öğesine daha çok ağırlık verilmiştir. Sıralama şu şekildedir:

1. İhtiyaçların belirlenmesi

2. Amaçların belirlenmesi

3. İçeriğin seçimi

4. İçeriğin düzenlenmesi

5. Öğrenme yaşantılarının seçimi

6. Neyin nasıl değerlendirileceğinin saptanması

7. Program öğelerinin sırası ve ilişkilerin kontrolü

 

Tyler Modeli: Tyler modelinde içerik öğesine yer verilmemiştir. Taba’da kaynak her alanda olabilirken, Tyler’ da kaynak birey, toplum ve konu alanında olabilir. Tyler öğrenme yaşantılarına ağırlık vermiştir. 8 aşamalardan oluşur. Aşamaları temelde şu şekildedir:

1. Kaynak: Birey, toplum, konu alanı

2. Olası genel amaçlar

3. Süzgeçler: Felsefe ve psikoloji

4. Kesinleşmiş öğretim amaçları

5. Öğrenme yaşantılarının sağlanması

6. Öğrenme yaşantılarının düzenlenmesi

7. Öğrenme yaşantılarının yönlendirilmesi

8. Öğrenme yaşantılarının değerlendirilmesi

 

Taba–Tyler Modeli: Taba ve Tyler modelleri birleştirilerek oluşturulmuştur. Rasyonal Planlama Modeli (Teknokratik Model) olarak da adlandırılır. Avrupa’ da geliştirilmiştir. Aşamaları şu şekildedir:

 

1. Başla

2. İhtiyaçları belirleme

3. Genel amaçları belirleme

4. Amaçları saptama

5. İçeriğin seçimi

6. İçeriği düzenleme

7. Öğrenme yaşantılarını belirleme

8. Öğrenme yaşantılarını düzenle

9. Değerlendirme yap

10. Sonuç yeterli mi? (eğer cevap hayırsa amaçları saptama aşamasına tekrar dönülür, eğer cevap evetse devam edilir)

11. Ayrıntılı işleri formüle et

12. İşlemleri tekrar belirleme

13. Bitir

Sistem Yaklaşımı Modeli: Wulf ve Schave tarafından ortaya atılmıştır.

(Avrupa’ da Yaygın Olan Program Geliştirme Modelleri)

Rasyonel Planlama Modeli: White tarafından 1988 yılında Taba – Tyler modelinin ortak yanları ele alınarak Rasyonel Planlama modeli hazırlanmıştır.  Genel amaçlar, amaçlar, öğrenme durumları ve değerlendirme öğelerinden oluşmaktadır.

Yenilikçi Durumsal Model: Skillbeck tarafından 1984 yılında geliştirilmiştir. Durum çözümlenmesi, amaçlar, öğrenme öğretme ve değerlendirme öğelerinden oluşmaktadır.

Süreç Yaklaşımı Modeli: 1975 yılında Stenhouse tarafından ortaya konulmuştur. İçerik- bağlam, öğrenme durumları, genel amaçlar ve değerlendirme öğelerinden oluşmaktadır.

Türkiye’ de Program Geliştirme Modelleri:

Türkiye’ de program geliştirme çalışmaları; Taba-Tyler modeline uygun olarak Özcan DEMİREL tarafından bir model hazırlanmıştır.

Milli Eğitim bakanlığı tarafından 2004 yılında yine bu modele uygun olarak bir program yayımlamıştır.

 

PROGRAM GELİŞTİRMEYİ GEREKLİ KILAN NEDENLER:

1. Konu alanında meydana gelen değişmeler

2. Bireylerin ihtiyaçlarında meydana gelen değişmeler

3. Öğretmen ve öğrenci rollerinde meydana gelen değişmeler

4. Teknoloji alanında meydana gelen değişmeler

5. Toplumun ihtiyaçlarında meydana gelen değişmeler

6. Var olan programın yetersiz kalması

7. Yeni meslek alanlarının ortaya çıkması

 

PROGRAM GELİŞTİRME SÜRECİNİN İLKELERİ

1. Program geliştirme dinamik bir süreçtir.

2. Program geliştirme sürecinde program denenir

3. Program geliştirme araştırma gerektirir.

4. Uygulanmakta olan eğitimin kalite kontrolü yapılır

5. Programın herhangi bir öğesindeki değişme diğer öğeleri de etkiler

6. Dersler arasında yatay ve dikey ilişki olmalıdır.

7. Yaşama dönük olmalıdır.

8. Bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmalıdır.

 

PROGRAM GELİŞTİRME ÇALIŞMA PLANI

Program geliştirme çalışmalarına başlamadan önce bu çalışmaların planlanması gereklidir. Bu planın ise bir kart üzerinde gösterilmesinde yarar vardır.

 İŞLEM - ZAMAN ÇİZELGESİ

 

İHTİYAÇ

İhtiyaç; “ne ?” ile “ne olmalı ?” arasındaki farktır. Eğitim programı hazırlanmak için bir ihtiyacın olması gerekmektedir.

Örneğin; bir savaşta bir ülkenin parçalanması sonucu yeni ülkelerin ortaya çıkması. Bunun tarih ve coğrafya derslerine eklenmesi gerekmektedir. Bir ihtiyaç meydana geldiği için tarih ve coğrafya derlerinde program geliştirme çalışmaları yapılmalıdır.

İhtiyaç değerlendirme süreci beş aşaman yapılmaktadır:

1. Hazırlık

2. Bilgi toplama

3. Bilgilerin analizi

4. Bilgilerin rapor edilmesi

5. Bilgilerin kullanımı: bilgilerden yararlanmak

 

İHTİYAÇ SAPTAMA YAKLAŞIMLARI

1. Farklar Yaklaşımı:

Var olan başarı durumu ile beklenen başarı durumu arasındaki farkı ortaya çıkarır. Bu yaklaşımda kurumun istediği durum ile var olan durum karşılaştırılır. Eğer istenen duruma ulaşılmamışsa bir ihtiyaç var demektir. Bu nedenle program geliştirme çalışmaları yapılmalıdır.

Örnek: Bir okulda matematik dersinden % 85 başarı beklenirken okulun başarısı %50 de kalmıştır. İstenen başarı %85, var olan başarı %50 dir. Arasında %30 fark vardır. İstenen başarıya ulaşılmadığı için bir ihtiyaç doğmuştur. Bu da demektir ki matematik dersinde bazı değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu değişiklik program geliştirmedir. 

2. Demokratik Yaklaşım:

İhtiyaç, toplumdaki baskı gruplarının isteklerinden hareketle ortaya çıkar. Çoğunluk grupların isteğinden hareket edilir. Baskı grupları çoğunluk gruplardır. Toplumdaki çoğunluk ne istersen o alanda çalışma yapılır.

Örnek: Türkiye uzun zamandır akraba bedelle evliliğe karşı çıkmaktadır. Yapılan anketler sonucunda halkın büyük çoğunluğunun bedel usulü evliliğe karşı çıktığı ortaya çıkmıştır. Bu alanda bir ihtiyaç doğmuş. Eğitim programlarında akraba evliliğinin sakıncaları konularının eklenmesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır.  

3. Analitik Yaklaşım:

Gelecekte ortaya çıkması muhtemel durumlardan yola çıkarak ihtiyacın belirlenmesidir. Eleştirel düşünceden yola çıkılarak çözüm aranılır. Bu yaklaşıma göre şimdiki durumdan hareket edilerek gelecekte nelerin ortaya çıkabileceği üzerinde durulmalıdır. Teknolojik gelişmelerin neleri değiştireceği, toplumda nelerin gelişeceği üzerinde durur.

Örnek: Günümüzde şu okul aracılığıyla eğitim öğretim devam etmektedir. Fakat gelecek dönemlerde okula ihtiyaç duyulmadan bilgisayar aracılığıyla evlerde eğitim yapılabilir. Öğretmenler Internet üzerinden evlerdeki öğrencilere eğitim verebilirler. Bu nedenle programlara ihtiyaca cevap verecek bir ders eklenir. 

4. Betimsel Yaklaşım:

Bir nesnenin yokluğu ile ortaya çıkacak zararlar ve o nesnenin varlığının ortaya koyacağı yararlardan hareketle ihtiyaç belirlenir. Eğitimde kullanılan bazı materyallerin olmaması durumunda nelerin olabileceği üzerinde durur ve ihtiyacı buna göre belirler.

Örnek: Okulda beden eğitimi derslerinde kullanılan malzemeler kullanılmamış bunun yerine öğrencilerin spor amaçlı koşturulmasının daha yararlı olduğu düşünülmüştür. Fakat daha sonra öğrencilerin bedensel bazı becerileri yerine getiremedikleri tespit edilmiş ve spor malzemelerinin tekrar kullanılması ihtiyacı doğmuştur. 

5. Süreç Yaklaşımı

Mevcut süreçteki ihtiyaçları belirler. Teknolojik gelişmelere uygun olarak mevcut sistemde ne gibi değişikliklerin yapılması gerektiği üzerinde durur.

Örnek: Beden eğitimi dersinde yeni bir spor dalı ortaya çıkmıştır. Bu yenilik programa eklenmelidir. 

İHTİYAÇ DEĞERLENDİRME (SAPTAMA) TEKNİKLERİ

İhtiyaç değerlendirmede kullanılan başlıca teknikler:

1. Delphi Tekniği

2. Progel-Dacum Tekniği

3. Gözlem Tekniği

4. Meslek Analizi

5. Ölçme Araçları-Testler

6. Görüşme-Grup Toplantıları

7. Kaynak Tarama

1. Delphi Tekniği: Konu ile ilgili uzmanların yüz yüze gelmeden görüşlerinin alındığı bir tekniktir. Amacı; konu ile ilgili seçilmiş uzmanların görüşlerinin alınması ve ortak görüş sağlanmasıdır. Bir konu hakkında gelecekte nelerin nasıl olabileceği üzerinde durur.

Konu ile ilgili uzman kişilere mektup veya     e-mail gönderilir ve görüşleri alınır. Örnek; 2020 yılında öğretmen nasıl yetiştirilir?

Konu ile ilgili ortalama 100 tane uzman seçilir. Sorular uzman kişilere gönderilir. Alınan cevaplarda bir gruplama yapılır. Toplanan cevaplar uzman kişilere gönderilir ve bir sıraya koymaları istenir. Uzmanlardan grup dışı kararı olan varsa kararını değiştirmeleri istenir. Değiştirmediği taktirde yorumlaması istenir. Amaç ortak görüşü sağlamaktır.

Uzmanlara bu katılımdan dolayı hiçbir ödeme yapılmaz. Uzmanlar, bir birlerinin görüşlerini etkilemelerini (primadonna) engellemek için bir araya getirilmez. Sonuçların kesin olmasından tahminler ve varsayımlar ortaya konur. Günümüzde birçok alanda uygulanmaktadır.

2. Progel - Dacum Tekniği: Program (pro) geliştirme(gel) sözcüklerinin kısaltılmasıdır. İş analizine benzer. Fakat progel daha az zaman alır.

Bireyin bir işi yapabilmesi için sahip olması gereken özellikleri belirler. Bir işin gerekleri ustaları tarafından belirlenir. Yani beceri profili çıkarılır. İşin yapılabilmesi için bireylerin hangi özelliklere sahip olması gerektiğini ortaya çıkaran bir tekniktir. İşin başında uzmanları tarafından  işin gerekleri çıkarılır.

3. Gözlem: Kişileri gözleyerek bilgi toplama yoludur. Gözlem yaparken doğal gözlem tercih edilmelidir. Özellikle psikomotor becerilerin belirlenmesinde kullanılır. 

4. Meslek Analizi: İş alt basamaklara ayrılır. Alt basamaklar bilişsel, duyuşsal ve devinişsel basamaklardan oluşur.

5. Ölçme Araçları -Testler: İhtiyaç analizi yapmak için ölçme araçlarından yararlanılır. En yaygın olanı test tekniğidir. Bireyde aranan özelliklerin ne miktarda var olduğunu saptamak için yapılan işlemlerdir.

6. Görüşme - Grup Toplantıları: En yaygın olarak kullanılan tekniklerden biridir. İhtiyaç hakkındaki görüşler sözlü olarak alınır. Sorularla kişilerin görüşleri belli olur.

7. Kaynak Tarama: Literatür taraması raporların değerlendirilmesi ve mevcut programların incelenmesidir. İhtiyaç saptamada bunlar dikkate alınır.

 

 HEDEF

Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçları 1973 tarihli 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda belirtilmiştir.

Hedefler, öğrenciye kazandırılmak üzere seçilen istendik özelliklerdir. İnsanda bulunması uygun görülen bilgiler, beceriler, tutumlardır. Hedef, programın temel öğesi, temel belirleyicisidir.İçerik, eğitim durumları ve değerlendirme öğeleri hedefe göre belirlenir. Hedef, diğer öğelere göre hazırlanmaz.Eğitimde hedefler dikey hedefler ve yatay hedefler olarak ikiye ayrılır.

 

1. DİKEY HEDEFLER

A. Uzak Hedefler: Ülkenin politik felsefesini yansıtan hedeflerdir. Atatürk’ ün “Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak” sözünde ifadesini bulmuştur. Kaynağını anayasadan almaktadır. Milli eğitimin genel amaçları, Atatürk ilkelerine bağlı bireyler yetiştirmek, İyi yurttaş, iyi vatandaş, meslek sahibi olmak. Bunlar sonucunda ülkenin ileri medeniyetler seviyesine ulaşması örnek verilebilir.

B. Genel Hedefler: Uzak hedeflerin yorumudur. Bu hedefler, Milli eğitim şurası raporları kalkınma planları gibi metinlerde yer alır.

İki seviyede ele alınır. Birincisi eğitimin genel hedefleri, ikincisi de okulun hedefleridir. Eğitimin genel hedefleri uzak hedeflere yöneliktir. İlköğretimin hedefleri, okulun hedefleri.

C. Özel Hedefler: Genel amaçlar doğrultusunda belirlenen derslerin hedefleridir. Bir ders düzeyinde öğrencilerin kazanması gereken özellikler ve davranışlardır. Dersin ya da ünitenin hedefleridir.

 

2. YATAY HEDEFLER

Hedeflerin aşamalı sınıflandırılmasıdır. Bloom taksonomisine göre yapılır.

A. Bilişsel Alan,

B. Duyuşsal Alan ve

C. Devinişsel Alan olarak üçe ayrılır.

 

A. Bilişsel Alan

 

Bilgi: Bilgiyi olduğu gibi tekrar etmek. Öğrenme, hatırlama, tanıma; öğrenci kendinden bir şey katmıyor. Örnek: Kan basıncının oluşumu ve ölçüm bilgisi, sınıf kurallarını söyleme, kavramların kitaptaki tanımını söyleme. 

Kavrama: Bilgiyi kendi cümleleri ile ifade etme kendisine ait örnekler vermek. Bir cümleyi öğelerine ayırabilme. Bir konunun temel özelliklerini kestirebilme.

Uygulama: Bilgileri yeni bir sorunun çözümünde kullanma. Bilgileri yeni duruma uygulama. Örnek: Bir kişinin kan basıncını ölçme. Bir matematik problemini çözme. Cümleyi öğelerine ayırma.  

Analiz ( Çözümleme ) : Parçalara ayırma, parçalar arasındaki farklılıkları bulma, benzerlik ve farklılıkları buma, ilişkileri saptama. Birey durumu kendisi çözümler. Başkasının bilgilerini tekrarlamaz. Akıl yürüterek sonuca ulaşır. 

Sentez: Çözümlemenin  karşıtı. Küçük parçaları birleştirerek yeni bir şey ortaya çıkarmak. Orijinal bir fikir üretmek.  Yeni fikirler ekleyerek yeni şeyler ortaya çıkarır.  

Değerlendirme: Bir ürünü belli ölçütlere göre eleştirme. Sentez sonucunu değerlendirme. İç ve dış ölçütlere göre değerlendirme. 

 

B. Duyuşsal Alan

 

Alma: Kişi, nesne ve olguların farkında olmazsa, ona karşı hiç bir davranış geliştiremez. Bu basamaktaki davranışlar, bilişsel alanın bilgi basamağındaki hatırlama davranışına karşılıktır. Çevredeki uyarıcılara dikkat etmektir. Örnek: KPSS sınavı için hangi yayınları seçeceği konusunda dikkatli olmak, trafik kurallarının farkında olmak.

Tepkide Bulunma: Bu basamakta genellikle ilgiler söz konusudur. Kişi uyarıcılara bilinçli tepkide bulunur ve onlarla ilgilenir, uyarıcıları arar, onlarla bir arada bulunmaya isteklidir ve üstelik bu işten zevk alır. Kişi uyarıcıya karşı uysallık, isteklilik gösterebilir. Tepkide istekli olmak, zevk almak. Örnek: Bir konuda yardımcı olmak, trafik kurallarına uymada istekli olmak.

Değer Verme: Bu basamakta hedefler; tutum, inanç ve değerlerle ilgili olabilir. Kişinin uyarıcılara karşı nasıl bir tepkide bulunacağı bu basamakta kestirilebilir. Kabullenme, taktir etmek. Örnek: Trafik kurallarının önemini taktir etmek.

Örgütleme: Bu basamakta kişi, yeni değerler, duyuşsal alanla ilgili yeni örüntüler oluşturur. Bu basamağa deyin hep başkalarınca ya da toplumca oluşturulan değerleri benimsemiş, savunmuştu. Oysa bu düzeyde, hem başkalarınca ve toplumca oluşturulan değerleri, hem de kendisince benimsenip savunulanları irdeler. Aralarındaki ilişkilere bakar ve bir sonuca varır. Sonunda kendi içinde çelişmeyen yeni bir değerler sistemi oluşturur.

Örnek: Trafik kurallarına uymada kararlı oluş.

Kişilik Haline Getirme: Kişinin bu basamaktaki davranışları onun karakterini yansıtır. Bir bakıma dünya görüşünü, yaşam anlayışını ortaya koyar. Kişinin tüm yaşamı boyunca oluşturduğu duyuşsal özelikleri, bu basamakta hem tutarlı olmuş hem de kapsam bakımından genişlemiş ve zenginleşmiştir. Artık kişinin davranışları büyük bir olasılıkla kestirilebilir.Yeni değerler sistemi ile tutarlı tepkide bulunmaktır. Örnek: Trafik kurallarına uymayı alışkanlık haline getirme.

 

C. Devinişsel Alan

Algılama (Uyarılma): Bu basamakta kişi, doğru becerinin nasıl yapıldığını önce dikkatlice izler; sonra o davranışı yapmak için hazırlanır. Bu nedenden dolayı, devinişsel alanla ilgili davranış modelleri veya örnekleri kişiye önce gerektiği gibi sunulmalıdır.  Davranışları izleme, belirli bir hareket için hazır bulunma ( farkına varma, belirleme, hareket etme). Örnek: Amuda kalkma hareketini gerçekleştirmek için vücut hareketlerini gözlemleme.

Kılavuzla Yapma: Bu basamakta bir iş ya da işlemin tümünü oluşturan işlem basamaklarını, öğrencinin işin gerektirdiği sıraya göre, öğretmenle beraber yapması söz konusudur. Kılavuzlayanla birlikte yaptıktan sonra, öğrenci modelini, örneğini, yapılanları göz önüne alarak kendi kendine yapmaya yönelir.  Taklit etme, yardımla yapma. Örnek: Öğretmen yardımıyla amuda kalkma.

Beceri Haline Getirme: Kişi, bu basamakta becerili insan durumuna gelir. Hedef davranışları kendi başına, hiç kimseden yardım almadan, o işin gerektirdiği nitelikte yapar. Daha sonra hem gereken nitelikte, hem de belirtilen zamanda işi yapıp ortaya koyar.  Alışkanlık haline getirme, belli bir yeterlilik derecesine ulaşmak. Örnek: Amuda kalkma hareketini istenilen nitelikte yapmak.

Duruma Uydurma (Örüntü): Kişi, beceri haline getirme basamağında kazandığı davranışları, devinişsel özellikleri ağır basan yeni bir problem durumunda kolayca uygular. Bu düzeyde önceden kazanılan becerilerin alana genellemesi söz konusudur. Örneğin; belli bir tür keman çalan bir öğrencinin viyolonselle ilk kez karşılaştığında, onu da bir iki deneme sonunda kolayca çalmasında olduğu gibi.  Hareket biçimini bir sorunu çözmek için değiştirme. Beden eğitimi dersinde kazandığı becerilerle akrobasi hareketleri yapma. Transfer edebilme. 

Yaratma: Bu basamak, özellikle bilişsel alanın sentez, basamağıyla iç içedir; fakat burada devinişsel alanla ilgili nitelikler ağırlık taşır. Yaratma, yeniden ortaya koyma, benzeri olmayanı yapma, devinişsel özelikleri ağır basan orijinal, benzersiz, yeni davranış örüntüsü oluşturma işidir

Yeni bir problemi çözmek için yeni bir hareket biçimi yaratma. Yeni bir amuda kalkış kompozisyonu oluşturabilme.

HEDEFLERİN NİTELİKLERİ

1. Hedefler öğrenci davranışlarına yönelik olmalıdır. 

2. Hedefler öğrenenin kazanması gereken özelliği açık seçik belirtmelidir.

3. Hedefler öğretmenin değil, öğrencinin yapacaklarını ifade etmelidir.

4. Hedefler öğrenme sürecine değil, öğrenme ürününe dönük olmalıdır.

5. Hedefler, öğrenme ürününü gösterecek nitelikte olmalıdır.

6. Davranışa dönüştürülebilecek nitelikte olmalıdır.

7. Kendi içinde tutarlı olmalıdır.

8. Hedefler, tek tip öğrenme ürününü ifade etmelidir.

9. Hedef, öğrencilerin kazanacağı davranışları gösteren bir eylemi ifade etmelidir.

 

HEDEF YAZMA İLKELERİ

1. Hedef tümcelerin sonunda bilgisi, becerisi, gücü, yeteneği, oluş, ilgililik, farkındalık, hoşgörülük gibi sözcüklerden biri bulunmalıdır.

Örnek: İmla kurallarının farkında oluş. Dört işlem bilgisi. Vücudu tanıyabilme.

2. Hedefler öğrenci davranışına dönüştürülecek ve öğrenme özelliğini belirtecek nitelikte yazılmalıdır.  Öğretmenin yapacakları hedef olamaz.

Örnek: Madenleri tanımlayabilme. Madenlerin adlarını söyleyebilme.

Bunun yanında “madenleri tanıtma” hedef olamaz. Çünkü cümle öğretmene yöneliktir.

3. Öğrenme sürecine dönük cümleler hedef olamaz. Hedefler öğrenme ürününü ifade etmelidir. Örnek:“Proje yöntemini kullanır”  yerine “bir araştırma için proje yöntemini kullanabilme” ifadesi doğrudur.

4. Konu başlıkları hedef olamaz. Çünkü bu tür cümleler davranışa dönüştürülemez.

Örnek: “Okulumuzu tanıyalım.” Hayat bilgisi dersinde bir konu olduğundan hedef olamaz.

5. Hedefler kapsamlı aynı zamanda sınırlı olmalıdır. Hedefler bir yandan davranış grubunu ifade ederken, bir yandan da tek bir özelliği göstermelidir. Örnek: Dünyadaki belli başlı iklimler bilgisi.

6. Hedeflerin hangi içerikle ilgili olduğu belirtilmelidir.Kavramların anlam bilgisi” hedef olamaz. “Türkçe dersindeki kavramların anlam bilgisi.” hedef olur.

7. Hedefler binişik olmamalı, bitişik olmalı. Bir hedefin bittiği yerde diğer hedef başlamalı. Hedefler iç içe girmemelidir. Örnek: “Okul kurallarını bilip, isteyerek uyma.” İfadesinde birden fazla hedef vardır. Bunun yerine “okul kuralları bilgisi” ve “okul kurallarına uymaya istekli oluş” şeklinde iki hedeften oluşur.

8. Hedefler hangi alanla ilgili yazılıyorsa o alanın niteliklerine ve basamaklarına uygun olmalıdır. Bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlarla ilgili hedefler ayrı ayrı yazılmalı.

9. Hedefler birbirini destekler nitelikte olmalı, birbiri ile çelişmemelidir. Dersin, okulun, öğretim kademesinin, milli eğitimin hedefleri arasında tutarlılık olmalı.

 

HEDEFLERİN DAVRANIŞA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Davranış bir organizmanın uyarıcılar karşısında tepkide bulunmasıdır. Bilgi, beceri , tutum ve yetenekler doğrudan ölçülemez. Ancak bu özelikler davranışa dönüştürüldüğü zaman ölçülebilir hale gelir. Hedefler tek başlarına ölçülemediğinden dolayı davranışa dönüştürülmesi gerekir. Eğitim programının değerlendirme öğesine göre bir hedefin kazanılıp kazanılmadığının ölçülmesi gerekir. Bu ölçümü ancak hedefler davranışa dönüştürüldüğünde mümkün olmaktadır.

Hedeflerin Davranışa Dönüştürülme nedenleri:

1. Hedefleri gözlenebilir ve ölçülebilir hale getirmek.

2. Bir hedeften herkesin aynı anlamı çıkarması için hedeflerin davranışa dönüştürülmesi gerekir.

3. Eğitim durumlarının gerçekleşebilmesi için davranışların belirlenmesi gerekir. Hangi davranışın  nasıl kazandırılacağını belirlemek için eğitim durumları düzenlemede davranışlar önemlidir

4. eğitimde her türlü değerlendirme işleminin merkezinde değerlendirme vardır. Ölçme ve  değerlendirme işlemlerinin yapılabilmesi için davranışların belirlenmiş olması gerekir.  Değerlendirme sürecinde neyin ölçüleceğini ortaya koyar.

5. Eğitimde düzenleme, yenileme, onarma gibi etkinliklerin yapılabilmesi için eğitim sistemi  tarafından kazandırılacak davranışların açıkça belirlenmiş olması gerekir.

6. Hedeflerin davranış olarak ifade edilmesi öğrencinin kendisinden ne beklediğinin net olarak ortaya  konması açısından önemlidir.

7. Eğitim uygulamalarında belli standartlara ulaşabilmek için davranışların belirlenmiş ve kazanılmış  olması gerekir.

 

DAVRANIŞ YAZILIRKEN DİKKAT EDİLECEK KURALLAR

1. Davranış, ilgili olduğu hedefin niteliklerine uygun olmalıdır.

2. Davranış tümcelerinin sonunda ( yazma, söyleme, seçip işaretleme, eşleştirme, kesme, biçme, çizme vb.) davranış ifade eden sözcükler bulunmalıdır.

3. Davranış ifadesi herkes tarafından aynı şekilde anlaşılmalıdır.

4. Öğrenci davranışına dönük olmalıdır.

5. Öğrenci düzeyine uygun olmalıdır.

6. Gözlenebilir ve ölçülebilir olmalıdır.

7. Tek bir öğrenme ürününe yönelik olmalıdır.

8. Her hedefin kritik davranışı belirlenmelidir. Ancak bir öğrenci için kritik olan davranış başka öğrenci için önemli olmayabilir.

9. Davranış binişik değil, bitişik olmalıdır.

10. Davranış ifadeleri hem sınırlı hem de kapsamlı olmalıdır.

11. Davranışlar kolaydan zora, basitten karmaşığa ve somuttan soyuta doğru sıralanmalıdır.

12. Davranışlar birbirinin ön koşulu olacak şekilde sıralanmalıdır.

13. Bir davranış tümcesinin sonunda tek bir özelik bulunmalıdır. Eğer iki özelik bulunuyorsa, ikinci

      özelik parantez içinde veya kesme işareti ile ayrılarak yazılmalıdır.

 

HEDEF DAVRANIŞ YAZMA YAKLAŞIMLARI

Eğitim programı hazırlanırken hedef ve davranış yazımında üç farklı yaklaşıma göre hareket edilir. Bu farklı yaklaşımların oluşmasını nedenleri;

1. Program geliştirme uzmanlarının yetişmeleri.  

2. Programın özelliğidir.

Programın özellikleri daha çok göz önüne alınır. Buna göre üç farklı yaklaşım vardır.

1. Modüler amaç yazma yaklaşımı.

2. Aşamalı amaç yazma yaklaşımı.

3. Yeterliğe dayalı amaç yazma yaklaşımı.

 

1. Modüler Amaç Yazma Yaklaşımı:

Aşamalılık özelliği göstermeyen bağımsız üniteler ya da modüller için kullanılır. Bu yaklaşımda amaç ve davranış ifadeleri yazılırken cümle sonuna –acak, -ecek ekleri getirilerek gelecek zamanla ilgili ifadelere yer verilir. Örnek: bu konuyu okuduktan sonra,

1. İmla kurallarını düzgün kullanabilecek.

2. Tam nefes alacağı yerlerde durabilecek.

2. Aşamalı Hedef Yazma Yaklaşımı:

 

Bloom’ un aşamalı sınıflama yaklaşımını temele almaktadır. Bu yaklaşımda öğrencilerin kazanması gereken özelikler bilişsel, duyuşsal ve psikomotor olmak üzere üç alana bu alanlarda kendi içinde basamaklara ayrılır.

Örnek: Alan: Bilişsel. Düzey: Bilgi

Hedef: Cümlenin öğelerini kavrayabilme.

Davranışlar: 1. verilen bir cümlenin öğelerini söyleme/yazma. 2. verilen cümlede özneyi söyleme/yazma.

 

3.Yeterliğe dayalı amaç yazma yaklaşımı

Programın sonunda öğrencilerin hangi standartta ne yapacaklarını belirtir. Dört öğeden meydana gelir. Bunlar; öğrenci, davranış ( işlem ) koşullar ( verilenler ) ve standarttır. Genellikle kısa zamanda ulaşılabilecek, gözlenebilir ve ölçülebilir davranışları gösterir. Daha çok devinişsel alana ait hedeflerin ifadesine uygun düşmektedir.

Örnek: Maddelerin isimleri verildiğinde (koşul) katı maddeleri alfabetik sıraya göre ( standart ) bir kâğıda yazabilme( davranış)  

 

İÇERİK

Günümüzde program geliştirme çalışmalarını gerekli kılan bazı nedenler vardır. Bunlardan biri, yeni bilgi birimlerinin programlara yansıtılması, diğeri ise bilim ve teknolojideki hızlı gelişme ve bilgi patlamasıdır.

İçerik “Ne öğretelim?” sorusuna cevap arar. İçerik hedefe göre belirlenir ve eğitim öğretim etkinliklerinin hedefe ulaşması için bir araç rolündedir.

Seçilen içerik;

1. Hedef davranışlarla tutarlı olmalı

2. Öğrenci için anlamlı olmalıdır.

3. Öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olmalı.

4. Güncel olmalı.

5. Bilimsel açıdan doğru olmalı.

6. Öğrencilerin ön bilgilerine ve geçmiş yaşantılarına uygun olmalı.

7. Uygulanabilir olmalı.

8. Kendi içinde tutarlı olmalı.

9. Kullanılabilir ve yararlı olmalı.

10. Ekonomik olmalı.

11. Öğrenilebilir ve gerçek yaşamla ilişkili olmalı.

12. Anlamlı olmalı.

13. Sistematik olmalı.

14. Öğrenciyi düşünmeye yöneltmeli.

İçerik düzenlenirken uyulması gereken bazı kurallar vardır. Bunlar;

Somuttan soyuta, Basitten karmaşığa, kolaydan zora, yakından uzağa olarak sıralanabilir. İçerik aşamalı ve biri birinin ön koşulu olacak şekilde sıralanmalı.

 

 

 

 

HEDEF İÇERİK ÇİZELGESİ ( BELİRTKE TABLOSU )

 

 

Eğitim hedef-davranışlarla, program içeriğinin iki boyutlu bir çizelge üzerinde gösterilmesine belirtke tablosu denir.

 

 

 

Örnek Belirtke Tablosu:

No

Hedefler Konular

Bilişsel Hedef

Duyuşsal Hedef

Devinişsel

Hedef

Toplam

1

Ölçme ve değerlendirme

X

 

 

1

2

Ölçme ve değerlendirme alanları

XX

 

X

3

3

Test tipleri ve özellikleri

X

 

X

2

4

Sözlü-yazılı test.

X

X

 

2

5

Değerlendirme süreçleri

X

 

 

1

 

TOPLAM

        6

1

2

9

 

Belirtke tablosunun oluşturulması üç aşamada oluşmaktadır.

1. Öğretim hedeflerini belirleme.

2. Ders içeriğini belirleme.

3. İki boyutlu çizelgeyi hazırlama.

Dikey boyutunda konu ya da üniteler yer alır. Yatay boyutunda ise hedefler ve davranışlar yer  alır.

Hedeflerin hangi içerikle ilgili olduğu belli olur. Programın hedef içerik ilişkisini kurmak için ilgili davranışlarla konu başlıklarını kesiştiği yere (X) işareti konur. İşaret konulan yerler önemli davranışları , işaretsiz yerler ise önemsizleri belirtir. 

Belirtke Tablosunun işlevleri

1. Hangi ünite ya da konuda hangi düzeyde hedefin daha ağırlıklı olduğunu ortaya koyar.

2. Ünitelerin programdaki önemini belirtir.

3. Düzenlenecek öğrenme yaşantılarının seçimini gösterir.

4. Değerlendirmede kullanılacak soru sayısını gösterir.

5. Belirtke tablosunun en önemli işlevi ölçme araçlarını kapsam geçerliliğini sağlamasıdır.

 

ÜNİTE ANALİZİ

Ünite analizi, bir ünitede öğretilecek öğelerin belirlenmesidir. İçerik biraz daha sınırlandırılır. Bir eğitim programındaki özel hedef ve davranışları, bu hedeflere ulaşmak için yararlanılması düşünülen ünitenin bölümleri arasındaki bağlantıları gösteren tablodur

 

İÇERİK DÜZENLEME YAKLAŞIMLARI

1. Doğrusal Programlama Yaklaşımı:

Tyler tarafından geliştirilmiştir. Birbiri ile ardışık sıralı, yakın ilişkili, zorunlu ve önkoşul öğrenmelerin ağırlıklı olduğu konuların düzenlenmesinde kullanılır. Aşamalılık özelliği taşıyan dersler için kullanılır. Matematik, tarih, Fen bilgisi gibi aşamalılık özelliği taşıyan dersler için kullanılır.

 

 

 

2. Sarmal Programlama Yaklaşımı:

Bruner tarafından önerilmiştir. İçerik, doğrusal bir sıra izlemez. Daha önce öğrenilmiş konular gerektikçe tekrar edilebilir. Bu programla hazırlanmış içerikler daha esnektir. Her konunun kendi içindeki konuları arasında bir ardışıklık söz konusu olabilir. Öğrenme süresi ve öğrenilecek konular kontrollüdür. Özellikle yabancı dil öğretiminde kullanılır.

  

3. Modüler Programlama Yaklaşımı:

Vygotsky tarafından geliştirilmiştir. Konular modüller halinde düzenlenir. Modüllerin birbirleriyle ilişkili olması beklenmez. Önemli olan modüllerin anlamlı bir bütün oluşturmasıdır.  Konuların hangi sırayla öğretileceği açısından esnektir. Öğretim sonunda alınacak sonuçlar bellidir. Her modül kendi içinde doğrusal, sarmal gibi yaklaşımlarla düzenlenebilir. Meslek ve beceri eğitimi gerektiren derslerde kullanılır. Vatandaşlık, fen bilgisi gibi derslerde kullanılır.

4. Piramitsel Programlama Yaklaşımı:

İlk yıllarda geniş tabanlı konuların yer aldığı ileriki yıllarda konuların gittikçe daraldığı ve uzmanlaşmanın olduğu bir yaklaşımdır. Program esnek değildir. Öğrencinin programın sonunda durumu bellidir. Alanın uzmanı olur.

 

5. Çekirdek Programlama Yaklaşımı:

Piramitsel program yaklaşımına benzer. Ortak konular ilkönce belirlenir ve bu konular her öğrenci tarafından alınır. Temel konuları alan öğrenci daha sonra kendisine sunulan seçeneklerden istediğini alabilir. Bu açıdan program esnektir. Bunlar dışında bütün özelikleri piramitsel yaklaşım ile ayıdır.  Örnek; fen bilgisi konularını bütün öğrenciler almak zorundadır. Daha sonra öğrenciler fizik, kimya ve biyoloji derslerinden istediğini alarak bu konuda uzmanlaşır.

 

6. Konu Ağı-Proje Merkezli Program Yaklaşımı:

J.Dewey tarafından önerilmiştir. Öğrencilere konuların ağı bir harita gibi çıkarılır. Belirli zamanlarda nerelerde olmaları gerektiği söylenir. Konular küçük projeler olarak da belirlenebilir. Konuların içeriğine öğrenciler grup ya da bireysel olarak kendileri karar verir.

 

7. Sorgulama Merkezli Programlama Yaklaşımı:

J.Dewey tarafından önerilmiştir. İçerik öğrencilerin sorularına göre düzenlenir. Öğrencilerin soruları ve gereksinimleri ön planda tutulur. İlkokul düzeyinde öğrenme yaşantıları oluşturulabilir. Lisansüstü eğitim düzeyindeki içerik düzenlemede uygun bir yaklaşım olarak düşünülebilir.

 

8. Disiplinlerarası Programlama Yaklaşımı:

Özellikle korelasyon desen tasarımının uygulandığı öğretim sisteminde uygulanır. Merkeze alınan bir derste işlenen konu diğer derslerde de benzer olarak veya aynısı işlenir. Dersler arasında ilişki kurulur. Örnek: mihver ders olan Hayat Bilgisi dersinde 23 Nisan Bayramı işlendiğinde diğer derslerde de aynı konu işlenir.

 

EĞİTİM DURUMLARI

 

Eğitim durumları (öğretme-öğrenme etkinlikleri) eğitim programının üçüncü temel öğesidir. Eğitim programı hedefe ulaşmak için öğretmen ve öğrencilerin en aktif olduğu öğedir. Program geliştirmenin süreç boyutudur. Bu öğede bir çok materyal işe koşulur. Bunun yanında öğretim yöntemleri kullanılır. Öğrenci açısından öğrenme yaşantıları düzeneği, öğretmen açısından öğretme yaşantıları düzeneğidir. 

Eğitim durumları öğesinin içinde şu öğeler yer alır: Araç-gereçler, strateji, yöntem, teknikler, zaman, ipucu, dönüt, pekiştireç, öğretmen davranışları. Eğitim durumları öğesinin içinde ne zaman öğretelim, nasıl öğretelim, ne ile öğretelim, nerede öğretelim sorularına cevap aranılır.

 

Eğitim Durumları düzenlenirken dikkat edilecek özellikler:

·   Eğitim durumları ilk önce hedeflere uygun olmalıdır.

·   Öğretim yöntemleri öğrencilerin ön bilgilerine ve öğrenme stillerine uygun olmalıdır.

·   Eğitim durumları öğrenci ilgisine uygun ve dikkat çekici olmalı.

·   Ekonomik olmalı.

·   Eğitim durumları öğrenci seviyesine uygun olmalı.

·   Öğretim ilkelerine uyulmalı.

·   Kullanılan araç gereçler öğrenci seviyesine uygun olmalı.

 

Giriş, geliştirme ve sonuç bölümlerinden oluşur.

 

1.Giriş:

a) Dikkati çekme: Öğretmenin ders başlamadan önce öğrencilerin dikkatini çekmek için örnek olaydan, sorulardan, güncel bir olaydan, hatıra, grafik, şekil ya da fıkradan yararlanmasıdır. Örnek: Vücudumuz konusu işleyecek olan bir öğretmenin sınıfa elinde bir insan modeli ile gelmesi.

b) Güdüleme: Öğrencilere işlenecek konunun kendileri için ne kadar önemli olduğunu ve öğrencilerin ne işine yarayacağını vurgulamaktır. Öğrencilere, konuyu niçin öğrendikleri açıklanır. Öğrenilen bilgilerin öğrenciler için neye yarayacağı açıklanır. Örnek: Öğretmenin dersin başında “vücudumuz konusunu öğrenince kendi vücudunuzun nasıl çalıştığını öğrenebileceksiniz ve sağlığınızı koruyabileceksiniz.” Gibi bir açıklama yapması.

c) Hedeften haberdar etme: Öğrencilere, derste neler işleneceği konusunda bilgi verilmesidir. Öğrenci hedeften haberdar olursa, daha bilinçli davranır ve hedefe ulaşması kolaylaşır. Örnek: öğretmenin “bu dersin sonunda vücudunuzun bölümlerini tanıyabileceksiniz.” demesi. Öğretmen güdülemede bilginin öğrencinin ne işine yarayacağını açılarken, hedeften haberdar etmede ise direk olarak konun sonunda ne öğreneceklerini söyler. 

d) Önkoşul öğrenmelerin hatırlatılması: İşlenecek konuya ön koşul teşkil edecek öğrenmelerin hatırlatılmasıdır. Öğrencilerin yeni bilgiyi daha önce öğrendikleri bilgiler üzerine oturtması için ön bilgilerin hatırlatılması gerekir. Öğrenciler, önce öğrendikleri ile yeni öğrendikleri arasında bağ kurarlar. Örnek: Vücudumuz konusuyla ilgili öğretmenin önceden işlenen sağlığız konusunu hatırlatması. 

 

2. Geliştirme: Öğrenciye kazandırılacak bilgi, beceri ve davranışların uygulamasının yapılacağı her türlü etkinliği içerir. Geliştirme bölümünde hedefe, öğrenciye ve konuya uygun yöntem ve teknikler işe koşulur. İpucu, pekiştirme ve dönüt-düzeltme verilir. Uygun araç gereçler kullanılır. Belirlenen süre içerisinde belirlenen yöntem ve tekniklerle, araç gereçlerle, ipucu, pekiştireç, dönüt ve düzeltmeye hedefe ulaşılmaya çalışılır. 

 

3. Sonuç: Ders işlendikten sonra yapılan etkinlikler yer alır. Tartışma, özet ve eğitsel oyunlar kullanılabilir. Bu aşamada öğrenme ürünlerini değerlendirmek için ölçme işlemine gidilmesi gerekir. Ama bu değerlendirme öğrenme eksikliklerini saptamak amacıyla yapılır. Burada not verilmez. Mevcut durumu tespit etmek ve gerekirse düzeltme için yapılır.

 

ÖĞRETİM MATERYALLERİ

Öğrenmenin kalıcı izli olması oldukça önemlidir. Öğrenilen bilginin öğrencide kalıcı olması için araç gereçlerle desteklenmesi gereklidir. Öğrenmede ne kadar çok duyu organına hitap edilirse öğrenme o kadar kalıcı olur.

Öğretmenin kullandığı yöntemler her zaman öğrenci için kalıcı bilgiler sağlamaz. Bu yöntemler öğrencinin görsel duyusuna hitap etmeyebilir. Ama bu yöntemler araç gereçlerle desteklendiği zaman öğrencinin birden çok duyu organına hitap edecektir. Özellikle görme duyusuna hitap ettiğinden dolayı öğrenme daha da kalıcı olacaktır.

Örnek: öğretmen törelerle ilgili bir konuda düğünlerimizi anlatmaktadır. Öğretmenin düğünü anlatması öğrenci için soyut kalır. Öğretmenin anlatım yöntemi çok sınırlı kalır. Ama bununla beraber öğretmen düğünlerle ilgili bir videoyu öğrenciye seyrettirirse öğrenci için konu daha somut bir hal almış olur. Bununla beraber öğrencinin görsel duyusuna hitap ettiği için öğrenme kalıcı olur ve çok geç unutulur.

Öğretmen plan hazırlarken dersle ilgili araç gereçleri önceden hazırlamalıdır. Aracı nasıl ne zaman ve nerde kullanacağını planlar.

Araç mutlaka eğitsel değer taşımalıdır.

 

Araç Gereç Seçerken Dikkat Edilecek Özellikler:

1.      Dersin hedeflerine uygun olmalıdır.

2.      Konunun özelliklerine uygun olmalı.

3.      Sınıf ortamına uygun olmalı.

4.      Basit, sade ve anlaşılır olmalı.

5.      Öğrenci gelişim ve öğrenim özeliklerine uygun olmalı.

6.      Gerçek hayatı yansıtmalı.

7.      Öğrenciye alıştırma ve uygulama fırsatı sağlamalı.

8.      Dayanıklı olmalı.

9.      Güncellenebilir olmalı.

10.  Kullanılan öğretim yöntemine uygun olmalıdır.

11.  Teknik açıdan doğru ve hatasız olmalıdır.

12.  Mümkün olduğu kadar birden fazla duyu organına hitap etmelidir.

 

Araç – gereç kullanmanın yararları:

1.      Öğrencilerin güdülenme düzeyi artar.

2.      Öğrenmeyi somutlaştırır.

3.      Öğrenme öğretme sürecine çeşitlilik  ve değişiklik katar.

4.      Sözden ve zamandan tasarruf sağlar.

5.      Kalıcı ve çoklu öğrenmeyi sağlar.

6.      Etkili araştırma ve pratik yapmayı sağlar.

7.      Öğrencinin birden çok duyu organına hitap eder.

8.      Hatırlamayı kolaylaştırır.

9.      İçeriği basitleştirerek öğrenmeyi kolaylaştırır.

 

Araç gereç kullanmanı sakıncaları:

1.      Öğrencilerin düşünmelerini azaltabilir.

2.      Temini pahalı ve taşınması zahmetli olabilir.

3.      Aracı istenen şekilde kullanmak için zaman ve hazırlık yeterli olmayabilir.

 

DERS KİTAPLARINDA BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

1.      Ders kitapları öğrenci seviyesine uygun olmalıdır.

2.      Yazı puntoları öğrencilerin düzeyine uygun olmalıdır.

3.      Konular renkli şekillerle desteklenmelidir.

4.      Sade bir dil kullanılmalıdır.

5.      Hazırlık, alıştırma ve uygulama sorularıyla konular desteklenmelidir.

6.      Verilen örnekler somut olmalıdır.

7.      Konularla ilgili bol örnekler verilmelidir.

8.      Kitapta farklı öğrenme yaklaşımlarından yararlanılmalıdır.

 

EĞİTİM DURUMU DEĞİŞKENLERİ

 

İPUÇLARI ( İŞARETLER):

Öğrenme öğretme sürecinde öğrenciye neyi, nasıl öğreneceğini gösteren mesajların tümüne ipucu denir. Sorular, yazılı ve sözlü yönergeler, jestler, mimikler, sözlü ve yazılı hedef ifadeleri, açıklamalar, modeller ya da gerçek örnekler ipucu özelliği taşır.

 İpuçlarının taşıması gereken özellikler:

1.Öğrencinin gelişim düzeyine uygun olmalı.

2. Öğrencilerin bilişsel giriş davranışlarına uygun olmalı.

3. Öğrencilerin duyuşsal özeliklerine uygun olmalı. Öğrencileri, öğrenmeye karşı istekli hale getirmelidir.

4. Çok sayıda duyu organına hitap eden ipuçları verilmelidir.

 

KATILIM:

 Öğrenciler, derse açık veya örtük olarak katılır. Bu katılım dersteki başarıyı olumlu yönde etkiler. Örnek verme, açıklama yapma, soru sorma, sorulan soruya cevap verme öğrencinin derse açık katılımıdır. Öğrencinin derse zihinsel olarak katılımı ise örtük katılımıdır. Ancak öğrenmenin kalıcı olması için açık katılım gereklidir. Öğrenciyi derse katmak için şunlar yapılmalıdır.

1. Öğrenci istekli hale getirilmelidir.

2. Sorular tüm sınıfa sorulmalı.

3. Öğrencinin dikkati hedefler üzerine toplanmalı.

4. Çeşitli yöntem ve teknikler birlikte kullanılmalı.

5. Öğrencilere ön koşul davranışlar önceden kazandırılmalıdır.

6. Kullanılan araç gereçler öğrencilerin düzeyine uygun olmalıdır.

 

PEKİŞTİRME:

Bir davranışın görülme sıklığını arttırmak için kullanılır. Öğrencide görülen olumlu davranışlardan hemen sonra pekiştireç verilir. Her zaman aynı pekiştireç verilmemeli. Verilecek pekiştireç öğrencinin yaşına, cinsiyetine, duyusal özelliklerine yaşam biçimine göre değişir.

Pekiştirecin etkili olabilmesi için her zaman aynı pekiştireç kullanılmamalı, sabit aralıklarla verilmemeli, öğrenci için anlamlı olan pekiştireçler kullanılmalı.

 

DÖNÜT-DÜZELTME:

Öğrencinin yaptığı bir davranış hakkında kendisine bilgi vermektir. Öğrenciye istenilen davranışın kazanılıp kazanılmadığı hakkında bilgi vermektir. Doğru, yanlış, eksik, tamam yargıları birer dönüttür. Öğrencinin yanlışını düzeltme ve eksiğini tamamlama ise birer düzeltmedir.

 

SINAMA DURUMU:

Öğrencinin belirlenen davranışlardan ne kadarının kazanılıp kazanılmadığı hakkında karar vermektir. Açık uçlu sınavlar, çoktan seçmeli testler, eşleştirme testleri, boşluk doldurma, tutum ölçekleri, ilgi envanterleri, gözlem, performans testleri örnek verilebilir.

 

Sınama Durumları Düzenlenirken Dikkat Edilecek Noktalar:

1. Hangi amaçla düzenleneceğine karar verilmelidir.

2. Belirtke tablosu düzenlenmelidir.

3. Uygun soru tipleri kullanılmalıdır.

4. Her davranış ölçülmelidir.

5. her soru birbirinden bağımsız olmalı.

6. Dönüt, düzeltme ve ipucu kullanılmalıdır.

 

ÖĞRENME STRATEJİLERİ

 

1.Anlamlandırma Stratejisi:

 Öğrenciler, yeni edindikleri bilgiler ile eski bilgileri ilişkilendirerek uzun süreli belleğe kodlar. Öğrenciler yeni bilgileri olduğu gibi almaz, önceki bilgiler ile bütünleştirerek yeni anlamlar oluşturur. Bu bilgileri zihnine yerleştirir.Öğrenciler sonuçta anlamlı bir bütün meydana getirir.

2. Örgütleme Stratejisi:

Öğrenciler yeni bilgiler ile ön bilgilerini kullanarak kendisi için daha anlamlı bilgiyi yeniden yapılandırır. Bilgileri özelik ve benzerliklerine göre gruplandırır. Bir bütünü anlamlı öğelere ayırır.

3. Tekrar Stratejisi:

Ezbere dayalıdır. Öğrenciler bir parçadaki cümleleri tekrar ederek, tanımlayarak, okuyarak, bir cümleyi başka cümlelerle bir araya getirerek öğrenir. Kavramları ezberleme, konuları hatırlama gibi zihinsel davranışlar ortaya çıkar.

 

PROGRAM GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI

Program geliştirme çalışmaları aşağıdaki aşamaları izler;

 

1. İhtiyaçların Belirlenmesi:

Bir program geliştirme çalışması ihtiyaçların belirlenmesi ile başlar.

İhtiyaç saptama yaklaşımları:

·   Farklar yaklaşımı

·   Analitik yaklaşım

·   Betimsel yaklaşım

·   Süreç yaklaşımı.

İhtiyaç saptama (değerlendirme) teknikleri:

·   Delphi tekniği

·   Progel (dacum) tekniği

·   Meslek analizi

·   Gözlem

·   Testler

·   Görüşme-grup toplantıları

·   Kaynak tarama.

2. Hedef Yazma:

İlkönce aday hedefler belirlenir. Bu aday hedefler felsefe, psikoloji sosyoloji, ekonomi süzgeçlerinden geçirilir. En önemli süzgeçler felsefe ve psikolojidir. Bu süzgeçlerden geçen hedefler kesin hedefler olur.

3. Davranış yazma:

Hedeflerin gözlenebilmesi, ölçülebilmesi, değerlendirme yapılabilmesi, dönüt alınabilmesi, standartların belirlenmesi, anlaşılabilmesi, eğitim durumlarının düzenlenebilmesi için davranışlara dönüştürülmesi gerekir.

4. İçerik Seçimi ve Düzenlenmesi:

İçerik seçilirken, basitten karmaşığa, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene, yakından uzağa doğru sıralanmalıdır.

İçerik düzenleme yaklaşımları:

·   Doğrusal programlama yaklaşımı

·   Sarmal programlama yaklaşımı

·   Modüler programlama yaklaşımı

·   Piramitsel programlama yaklaşımı

·   Çekirdek programlama yaklaşımı

·   Konu ağı-proje merkezli prog. yaklaşımı

·   Sorgulama merkezli programlama yaklaşımı.

 

5. Belirtke Tablosu Oluşturma:

6. Öğrenme – Öğretme Etkinlikleri Oluşturma: Eğitim programını bu öğesinde; Stratejiler, yöntem teknikler, ipucu, dönüt, düzeltme, zaman, öğretmen ve öğrenci davranışları, araç gereçler yer alır.

7. Formatif Testler ( Biçimlendirici Testler):

Her üniteden sonra o ünite ile ilgili eksiklikleri belirlemek amacıyla kullanılır. Amaç, öğrencilerin öğrenme eksikliklerini ortaya çıkarmak ve gerekli düzeltmeleri yapmaktır.

8. Summatif Testler ( Düzey Belirleme Testleri):

Birkaç ünitede bir yapılan testlerdir. Öğrencilerin kazanmış olduğu davranışları ölçer.

9. Programı Deneme:

Program en az 1 yıl süreyle pilot okullarda uygulanır. Uygulama sonuçlarına göre düzeltmeler yapılır ve gerekirse 1 yıl daha pilot okullarda uygulanır.

10.Programı Uygulama:

Bir yıl süreyle pilot okullarda uygulanan program başarılı olduğu taktirde bütün ülkede uygulanmaya başlanır.

 

 

PROGRAMIN DENENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

Geliştirilen programlar en az 1 yıl süreyle pilot okullarda uygulanır. Pilot okullarda uygulanan bu programlar değerlendirilir. Değerlendirme sonuçlarına göre programlar geliştirilir. Program geliştirme çalışmaları süreklilik arz eder. Bir programdaki eksiklikleri fark edebilmek ve yanlış noktaları düzeltmek için programdan dönüt alınması gerekir. Bu noktada programlar değerlendirilerek devamlılığı sağlanır. Programların devamlılığının sağlanması için dönütler çok önemlidir.

Bu aşamada öğretmen ve öğrencilerden alınan dönütler çok önemli olmaktadır. Uygulayıcılar öğretmenler olduklarından dolayı program hakkındaki fikirleri çok önemlidir.

   Program geliştirme çalışmalarının arık milli eğitim müdürlüklerine verilmesinin en önemli nedeni; programların bizzat uygulayıcılar tarafından yapılmasını sağlamaktır. Böylece programların uygulanabilirliği artmaktadır.

   Programlardan alınacak bir diğer dönüt ise öğrenci davranışlarıdır. Öğrencide meydana gelen davranış değişiklikleri yapılan öğretim programının başarılı olup olmadığı konusunda önemli bilgiler vermektedir.

Program Geliştirme Çalışmaları Gerekli Kılan Nedenler:

1.Bilimsel alanda meydana gelen gelişme ve değişmeler.

2.Konu alanında meydana gelen değişmeler.

3.Bireyin ve toplumun ilgi ve gereksinimlerindeki değişmeler.

4.Öğretmen rollerindeki değişmeler.

5.Değerlendirme sonucunda ortaya çıkan gereklilik.

Programın değerlendirilmesi programın devamlılığını sağlar. Değerlendirmede, programdaki hatalar görülür. Programın başarıya ulaşıp ulaşmadığı kontrol edilir. Programın eksik yönleri tespit edilir. Böylece programdaki sorunlar tespit edilir ve düzeltilir.

Programlar en az bir yıl süreyle pilot okullarda uygulanmalıdır.

 

Programların denenmesinde şu sıra takip edilir:

1.Uygulanmanın planlanması

2.Deneme yapılacak okulların ve sınıfların seçilmesi.

3.Okul yöneticisi ve okulların seçilmesi

4.Yönetici ve öğretmenlere programın tanıtılması

5.Programın uygulanması

6.Denenen programın değerlendirilmesi.

 

Programın Deneneceği Okulların Seçiminde Dikkat Edilecek Noktalar:

1.Bütün coğrafi bölgeleri temsil edebilmeli

2.Yerleşim birimlerini temsil edebilmeli (kent, kırsal)

3.Değişik yörelerdeki okulları temsil edebilmeli

4.Gerekli alt yapı bulunmalı

5.Okulda yeterli eleman bulunmalı.

 

DEĞERLENDİRME

Değerlendirme çeşitli şekillerde yapılmaktadır.

Kıyaslama esasına göre yapılan değerlendirme ikiye ayrılır.

1.Norma dayalı (göreli, bağıl) değerlendirme: Bireyler birbirleri ile karşılaştırılır. Öğrencilerin değerlendirmesinde sınıf ortalaması ölçüt alınır.

2.Ölçüt dayanaklı (mutlak, hedef dayanaklı, erişiye bakılarak)  Değerlendirme: Öğrenme sonucunda öğrencilerin istenen davranışları ne kadar kazandıkları kontrol edilir. Programın başında öğrencilerin istenen davranışlara ne kadar sahip olduklarına bakılır. Öğrencilerin programın sonunda istenen davranışların ne kadarına sahip olduklarına bakılır. Aradaki fark programın başarısını ortaya koyar.

Hedefler belli amaçlar için de yapılabilir. Kendi içinde üçe ayrılır.

Değerlendirme, programa girişte, süreçte ve çıkışta yapılır.

 

·   Programa girişte yapılan değerlendirme, tanılayıcı değerlendirme.

·   Program sürecinde yapılan değerlendirme, biçimlendirici değerlendirme.

·   Program çıkışında yapılan değerlendirme düzey belirleyici değerlendirmedir.

 

1.Tanılayıcı Değerlendirme: Tanıma ve yetiştirmeye yönelik değerlendirmedir. Öğrencilerin programa girmeden önceki bilgilerini ölçmek için yapılan değerlendirmedir. Öğrencilerde var olan özelliklere göre program düzenlenmek için yapılır. Bu durumda öğrenciye istenen özellikler kazandırılmaya çalışılır.

2.Biçimlendirici değerlendirme   (Formatif Testler): biçimlendirmeye ve yetiştirmeye yönelik değerlendirmedir. Program süreci içerisinde öğrencilere uygulanan değerlendirmedir. Öğrencilerin, eksik yönleri tespit edilip tamamlanmaya çalışılır. Bu aşamada dönüt çok önemli bir yer tutmaktadır. Öğrencilerin yanlış öğrenmeleri ve eksikleri tespit edilip düzeltmek için yapılır.

3.Düzey Belirleyici Değerlendirme (Summatif Testler): Program sonunda öğrencilerin hangi becerileri, davranışları, bilgileri kazandığını ölçmeye yönelik yapılan değerlendirmedir. Bu testler programın eksiklerini görmek için de çok önemlidir. Bu değerlendirmede öğrencideki kritik davranışlar kontrol edilir.

 

PROGRAM DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMLARI

 

1.Hedefe Dayalı Değerlendirme:

Tyler tarafından geliştirilmiştir. Tyler’ a göre bir eğitim programının hedef, öğrenme yaşantıları ve değerlendirme olmak üzere üç temel öğesi bulunmaktadır. Hedefler ve öğrenme yaşantılarının etkinliğine bakılır. Deneysel araştırma yöntemlerine uygundur. Öğrenci davranışları programın başında ve sonunda kontrol edilir. Hedeflere ulaşma derecesine bakılır. Aradaki fark programın etkinlik derecesini belirtir.  

2. Metfessel - Michael Modeli:

Programın değerlendirilmesine öğretmenler, öğrenciler, yöneticiler ve sıradan vatandaşlar katılır. Bu kişiler programın değerlendirilmesine dolaylı veya direk olarak katılırlar.

3. Provus Farklar Yaklaşımı: Programın standartları ve performansı belirlenir. Performans ile standartlar karşılaştırılır. Aralarındaki farka bakılarak değerlendirme yapılır.

4. Stake’ nin Uygunluk – Olasılık Modeli:

Program değerlendirmeyi üç boyutta ele alır. Bunlar; Girdi, Süreç ve Çıktı(ürün) dır.

Tasarlanan ve gerçekleşen çıktının uygunluğuna bakılır. Tasarlananın gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılır.

5. Stuftlebeam Bağlam (çevre), Girdi, Süreç ve Ürün Modeli: Amaç program hakkında karar verme yetkisine kişilere bilgi vermektir. Çok kapsamlı bir program değerlendirme modelidir.

Şu dört öğe ile ilgili veriler toplanarak program hakkında karar verilir;

·   Planlama ile ilgili kararlar.

·   Yapılaştırma ile ilgili kararlar

·   Uygulama ile ilgili kararlar.

·   Yeniden düzenleme ile ilgili kararlar

6. Ürüne bakarak değerlendirme:

Bu değerlendirmede programın sonunda öğrencilerin kazanması gereken istendik davranışları kazanıp kazanmadıkları ortaya konur. Bunun için öğrencilerin giriş davranışları ile çıkış davranışları arasındaki farka bakılır. Programın etkilik derecesi bu farkta ortaya çıkmaktadır. En kapsamlı değerlendirmedir.

7. Programın Öğelerine Dayalı Değerlendirme:

Programın tam ve etkili biçimde değerlendirilmesi için tüm öğelerin incelenmesi gerektiğini savunur. Bu değerlendirme programın bütün öğeleri olan hedefler, içerik, eğitim durumları değerlendirme öğeleri değerlendirilerek programın etkiliği hakkında karar verilir. Her öğeye göre cevaplanması gereken sorular vardır.

 

PLANLAR

Plan

Plan, neyi, niçin, ne zaman ve nasıl yapılacağını belirleyen tasarıdır. Planın en önemli etkisi öğretimin daha etkili olmasını sağlamasıdır. Bunun yanında; konular ve işlenişleri mantıklı bir sıraya koyarak verimi arttırır, zamanın verimli olarak kullanılması sağlanır, eğitimsel bir belgedir, değerlendirmede kolaylık sağlar, öğretmenin kendisine güvenmesini sağlar.

 

Günlük ders planı:

En ayrıntılı plandır. Bir ünite içinde yer alan konuların, belli bir zaman dilimi içerisinde öğrencilere öğretme- öğrenme etkinliklerinin kazandırılmasında kullanılan plandır. Günlük ders planları, öğretmenlerin her gün yapmak zorunda oldukları planlardır. Bu planlar o hafta içinde öğrencilere kazandırılması istenen davranışların kazanımı sağlayacak, Öğrenme öğretme etkinliklerinin planlamasını içerir. Ünite planlarında yer alan bölümler günlük ders planlarında ayrıntıya dökülür. Ünitedeki konuların bir ders süresi için planlanmasıdır. Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır.

Ünite planı:

Bir ünitede yer alan ve öğrencilere kazandırılacak öğrenme – öğretme etkinliklerinin bu ünite için ayrılan ders saatleri içinde gerçekleştirilmek üzere belli bir sıra içinde sunulmasını sağlayan planlardır. Yıllık plana göre yapılır. Fakat daha ayrıntılıdır. Her ünite başlangıcında yapılır. Ünite planı günümüzde eğitim sistemimizde kullanılmamaktadır.

 

Yıllık plan:

Öğretmenlerin bir öğretim yılı boyunca öğrencilere kazandırılması istenen eğitim-öğretim faaliyetlerini zaman ve sıra içinde gösteren plandır. Yıllık plan ile derse ait konuların bir bütün içinde görülmesi ve ünite için uygulama zamanının saptaması sağlanır. Bu planlar öğretim yılı başında öğretmenler tarafından okul müdürlüğüne teslim edilir. Yıl boyunca yapılacak öğretim etkinliklerini gösterir. Günümüzde eğitim sistemimizde kullanılmamaktadır.

 

Ünitelendirilmiş yıllık plan:

Bir yıl içinde yer alan üniteleri temele alarak, hangi ay ve haftalarda hangi hedeflere ulaşılacağını, hangi konuları işleneceğini, hangi yöntem ve tekniklerin işe koşulacağını, hangi araç gereçlerin kullanılacağını gösteren plandır. Ünite ve yıllık plan birleştirilerek oluşturulmuştur.

Günümüzde yıllık plan ve ünite planı birleştirilerek ünitelendirilmiş yıllık plan oluşturulmuştu

 

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ YAPISI

Milli Eğitim Bakanlığı aşağıdaki birimlerden oluşur;

1.Bakanlık

2.Talim ve Terbiye Kurulu

3.Ana hizmet Birimleri

4.Danışma ve Denetim Birimleri

5.Yardımcı Birimler

 

Talim ve Terbiye Kurulu

Talim ve Terbiye Kurulu bir başkan, on beş üyeden oluşur. Bu kurula bağlı alt daire başkanlıkları vardır. Bakanın en yakın danışma ve karar organıdır.

 

8. Maddede Talim ve Terbiye Kurulu’nun görevleri özetle şu şekilde belirtilmiştir.

 

1.      Eğitim ve öğretimin ilke ve politikalarını belirler.

2.      Öğretim programı hazırlar.

3.      Ders kitapları hazırlar.

4.      Öğretim araç gereçlerini hazırlar, hazırlatır ve onaylar.

5.      Eğitim uygulamalarını değerlendirir ve yönlendirir.

6.      Milli eğitim şurası çalışmalarını yürütür.

7.      Eğitim öğretime ilişkin kanun yönetmelik ve tüzük hazırlar.

8.      Yabancı ülkelerin eğitim sistemlerini ve programlarını inceler.

9.      Yurt içi ve yurt dışı ilk ve ortaöğrenim belgelerinin denklik işlemlerini yapar.

10.  Öğretmen atama esaslarını belirler.

 

Milli Eğitim Şuraları

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze 16 tane Milli Eğitim Şurası düzenlenmiştir. Şuralar, Toplumun her kesiminden kişilerin katıldığı bilimsel toplantılardır. Şuralarda, eğitim hakkında önemli kararlar alınır. 16 tane şuranın yanı sıra Haziran 2006 yılında da Ankara’ da 17 Milli Eğitim Şurası düzenlenecektir. Daha önce yapılan 16 şurada önemli olan noktalar şunlardır;

 

·   İlk şura 1939 yılında düzenlenmiştir. Üç yıl olan bütün köy okulları beş yıla çıkarılmıştır. Köy enstitüleri 1940 yılında kurulmuştur.

·   3. Milli Eğitim Şurası 1946 yılında yapılmış ve temel eğitim ilk kez gündeme gelmiştir.

·   5. Şura 1953 yılında yapılmış ve pilot okul uygulaması başlatılmıştır. Bu, Türkiye’ de program geliştirme çalışmalarının uygulamaya konduğunun bir göstergesidir.

·   1970 yılındaki 8. şuradan sonra 1973 tarihli ve 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunun ile zorunlu öğretim 8 yıla çıkarılmış fakat bu uygulamaya geçirilememiştir.

·   15. Şura 1996 yılında toplanmış ve sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmiştir.

·   16 Şura 1999 yılında yapılmıştır.

 

AKSİYON ARAŞTIRMALARI

 

Okuldaki problemi yerinde çözme amacıyla, ilgililerin bir araya gelerek tartıştıkları, çeşitli seçenekleri ortaya koyduktan, genellikle görüş birliğine dayalı olarak çözüm ürettikleri, genelleme amacı taşımayan araştırma etkinliğidir. 

 

 


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol