MİLLİ SAVUNMA
GİRİŞ
Türk devlet geleneğinde; devlet her şeyden önce gelmiş, hükümdarlardan bile üstün tutulmuştur. Bu geleneğin yapısına bağlı olarak tarihimizin bir çok örneğinde devlet topraklarının korunması nedenli önemli olduğunu görmekteyiz. Devlet topraklarına dikilen gözü, savaş nedeni olarak saymışızdır. Bu nedenle de devlet topraklarının korunması için güçlü bir ordunun ne kadar önemli olduğunu anlatamayız.
MİLLİ SAVUNMA NEDİR ?
“Devletimizin varlığını ve milletimizin devamını sağlayan en önemli görev milli savunmadır. Milli savunma, toplumun tamamını ilgilendirir. Bu işler Milli Savunma Bakanlığı tarafından yürütülür.”
TÜRKİYE’NİN JEOPOLİTİK VE JEOSTRATEJİK ÖNEMİ
Türkiye jeopolitik ve jeostratejik konum itibariyle;
- Dünyanın önemli petrol rezervleri sahip olan Orta Doğu ve Hazar havzası,
- Deniz ulaşımında yolların kavşağı durumunda bulunan Akdeniz,
- Her zaman önemini sürdürmüş olan Karadeniz ve boğazlar,
- SSCB ve Yugoslavya’nın dağılması sonucu yapısal değişikliye uğrayan Balkanlar,
- Zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan Kafkaslar, ile çevrili bir konumda bulunmaktadır. Türkiye’nin jeopolitik ve jeostrotejik önemini pekiştiren diğer özellikler ise;
- 1990’lı yıllarda büyük değişmelere sahne olan Balkanlar, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya ile tarihten gelen kültürel ilişkiye sahip olması,
- Kafkasya ve Orta Asya petrol ve doğal gazının batıya ulaştırılmasında bir köprü oluşturması,
- Asya,Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişme noktasında olması, köprü vazifesi yapması,
Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik önemi ile dünya üzerinde çok önemli bir yere sahiptir. Tarih boyunca bu bölgeye sahip olmak isteyen yabancı devletler olmuş ve olmak isteyeceklerdir.
Türkiye’nin çevresinde bulunduğu bölgelere bakacak olursak;
BALKANLAR:
1989 Yılında bölgenin siyasi yapısını değiştirecek gelişmeler meydana gelmiştir. Balkanlar’ın geleneksel yapısından kaynaklanan bazı sorunlar su yüzeyine çıkmıştır.
- Sırbistan ile Bosna- Hersek savaşı.
- Sırbistan’da meydana gelen Kosova iç savaşı,
KAFKASLAR:
- Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Yukarı Karabağ sorunu,
- Ermenistan ile Türkiye arasında, Ermenistan’ın tarihi olayları kendine özgü bir anlayışla uluslar arası alanda kabul ettirmeye yönelik çabaları
- Gürcistan’ın iç meselesi olan Abhazya sorunu,
ORTADOĞU :
- İsrail- Filistin anlaşmazlığı,
- Türkiye ile Suriye arasında Hatay sorunu ; Suriye’nin Hatay’ın kendi toprakları olduğunu iddia etmesi,
- Irak’ın işgali; Türkiye açısında büyük öneme sahip olan Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, otorite boşluğundan yararlanarak bölgeye yerleşmeye çalışan terörist unsurlar;
EGE :
Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de kaynaklanan sorunlar;
- Kıta sahanlığının sınırlandırılması,
- Kara suların genişliği,
- Doğu Ege adalarının silahlandırılması,
- FIR sorumluluğunun kötüye kullanılması başta olmak üzere hava sahasıyla ilgili sorunlar.
- Ege’de egemenliğin anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş coğrafi formasyonlar (ada, adacık, kayalık) ve Türkiye ve Yunanistan arasında Ege’ de sınırları belirleyen bir anlaşmanın mevcut olmamasıdır.
KIBRIS :
1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1963 yılında Kıbrıs’ı Rumlar tarafından yıkılmasıyla kaynaklanan sorunlar;
- Kıbrıslı Rumlar yıktıkları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin var olduğunu ve Kıbrıs üzerinde egemenlik haklarının bulunduğu iddiaları,
- Güney Kıbrıs Rum yönetimi’nin 1990 yılında Avrupa Birliğine Kıbrıs adıyla yaptığı başvurunun, AB tarafından kabul edilmesi ve tam üyelik müzakerelerine başlatma kararı aması,
MİLLİ SAVUNMANIN ÖNEMİ
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın ne denli sıcak olduğunu ve bu coğrafyalardaki olayların Türkiye ile olan yakın ilişkisi göz önüne alarak Türkiye’nin savunmasındaki önemi daha iyi kavrayabiliriz. Unutmamalı ki bu coğrafyadaki olumsuz gelişmelerin odağında bulunan Türkiye’yi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca dünya siyasetinde söz sahibi olan büyük devletler bu bölgede gülcü bir Türkiye istememektedirler.
Türkiye’yi tehdit eden bir başka unsurda, iç tehdittir. Yukarda bahsettiğimiz dış tehdidi oluşturan güçler, ülkemizin içtende tehdit etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğüne olan bu saldırılar, halkımızın etnik, ideolojik ve mezhep ayrılığı yaparak kışkırtmaktadır.; Bu amaçlarına ulaşmada da saldırılarını en çok yoğunlaştırdıkları, Atatürk ilkeleri olmaktadır. ilkelerin her alanda güçlü kılmak ve milli birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmektedir. Milletimizin bu tehditlere karşı bilinçli olması gerekmektedir. İçte güçlü olursak dışta da güçlü oluruz,
TÜRKİYE’NİN MİLLİ SAVUNMA POLİTİKASI
Türkiye’nin savunma Politikası; doğası itibarıyla savunmaya yöneliktir. Ülkenin ulusal bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve hayati çıkarlarını kollamak ve muhafaza etmek için düzenlenmiştir.
Milli Savunma Politikası ;
- Bölgede barış ve güvenliğe katkıda bulunma
- Bölgesinde bir güç ve denge unsuru olmayı
- Atatürk’ün koymuş olduğu “Yuta Sulh, Cihanda Sulh” çerçevesinde savunma politikasında temel esaslar
- Uluslar arası gerginliğin azaltılmasına, adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasında katkıda bulunmak,
- Bağımsızlığı, bütünlüğü ve cumhuriyeti korumak ve kollamak,
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN TEMEL GÖREVLERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri iç ve dış tehdide Karşı Türkiye Cumhuriyeti’ni ve vatanı korumakla görevlidir.
Dış tehdide karşı korumak için;
- Barışta caydırıcı bir güç olmuştur.
- “Savaşta yurdun savunması, toprak bütünlüğünün korunması ve ülkenin milletler arası hukuktan olağan haklarını ödün vermeden kullanılması için gerekeni yapar.”
- İç tehdide karşı ;
- “Kaynağı ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilkesi ve milliyetiyle bölünmez bütünlüğünü tehlikeye düşürmemeyi,
- Anayasamızın belirlediği özgür demokratik parlamenter düzeni ve temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmayı amaçlayan örgütlü veya açık hareketlere karşı anayasa ve yasaların öngördüğü şekilde mücadele eder”
- Ayrıca Silahlı Kuvvetlerin yangın, sel,deprem ve kaza gibi felaketlerde millete yardımcı olmak gibi ek görevleri de vardır.
SONUÇ :
Yukarıda bahsettiğimiz konular çerçevesinde ülke savunmasının nedenli önemli olduğunu anlamaktayız. Atatürk’ün Gençliğe Hitabında “Ey Türk genliği; Birinci vazifen Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmekti.” Sözü doğrultusunda herkesin üstüne düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmelidir.