RUBAÎ
Tam bir anlam ifade eden kendine göre bir ölçüsü olan dört mısralık bir nazım biçimidir.Bu şeklin birinci,ikinci ve dördüncü dizeleri kafiyeli üçüncü mısra ise serbesttir(a-a-x-a).Bu şeklin kıtadan farkı özel bir vezinle yazılmasıdır.Çok detayları olan ve birbirinden
Küçük farkları bulunan 24 ayrı kalıp kullanılarak yazılan Rubaî yoğun fikir örgüsüne sahiptir. Bu bakımdan ahengi sağlamak güçtür.Ustaca söylenmiş Rubaîlerde tasavvuf ve felsefe konularından dünya görüşüne,hicivlerden nüktelere kadar bir çok konu özlü biçimde ifade edilmiştir.
Rubaî de ilk iki mısra fikrin hazırlayıcısıdır.Asıl söylenmek istenen düşünce üç ve dördüncü dizede ortaya çıkar.bu şiirler genelde Mahlassızdır.Çok eski dönemlerde İran’da ortaya çıkan bu şekil bizde de başarılı bir şekilde kullanılmıştır.İran edebiyatında bu şeklin en usta şairi şüphesiz Ömer Hayyam(12 yy)dır.Bütün zamanların içinde yazılmış en güzel Rubaîler olan bu örnekler dünyanın pek çok diline çevrilmiştir.Bizde de Farsça olmak kaydıyla Mevlana çokça Rubaî yazmıştır.Türk edebiyatının en usta Rubaî şairlerini Haletî, Kara Fazlî,Nabî ve son dönemde de Yahya Kemal olarak sırayabiliriz.
Rubaîye ye Misal:
Ahbabını ister iyi seç ister kötü seç
İdbâre düşersen seçilirler er geç
Bir çokları küsmüş gibi bîgâneleşir
Onlar sana küsmeden sen onlardan geç (Yahya KEMAL)
Açıklama:Sen ahbaplarını ister iyi kişilerden seç ister kötü kişilerden seçebilirsin.Zora düştüğün gün de ise bu dostların kıymet derecesi ortaya çıkar.Bu ahbaplarından bir çoğu sana küsmüş gibi davranmadan sen onlardan vazgeç.
Eslâf kapıldıkça güzelden güzele
Fer vermiş o neşveyle gazelden gazele
Sönmez seher-i haşre kadar şi’r-i kadîm
Bir meşaledir devredilir elden ele (Yahya KEMAL)
sosyal bilgiler öğretmeni ibrahim BAŞAK (kervanci63)