ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     => Paleolotik Çağ Sanatı
     => Mezolitik Çağ Sanatı
     => Neolitik Çağ Sanatı
     => Kalkolitik Çağ Sanatı
     => Tunç Dönemi Sanatı
     => Mısır Sanatı
     => Mezopotamya Sanatı
     => Anadolu uygarlığı
     => Yunan Sanatı
     => Roma Sanatı
     => Büyük Selçuklu Sanatı
     => Türkiye Selçuklu Sanatı
     => Orta Çağ Sanatı
     => Bizans Sanatı
     => Roma Sanatı 2
     => Rönesans Sanatı
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - Anadolu uygarlığı


ANADOLU UYGARLIKLARI

 HİTİT SANATI

M.Ö 2000 yılında Orta Anadolu’da büyük bir devlet kurmuşlardır.Başkentleri Boğazköy (Hattuşaş) idi.

è HİTİT MİMARİSİ

KENT SURLARI :

Hattuşaş çok güçlü surlar ve kalelerle korunmuştur.Kent;büyük tapınağın bulunduğu aşağı kentle, sarayların,resmi dairelerin,devlet arşivlerinin bulunduğu yukarı kentten ibarettir.

Kent surunun çeşitli kapıları olup,bu kapılar sfenksler,Tanrı kabartmaları ve aslan protomları (ilkel heykel) ile süslenmiştir.yer kapı denilen kapıda iki sfenks,aslanlı kapıda aslan protomları (halen yerinde), kral kapısında da savaş tanrısı kabartması (Ankara Arkeoloji Müzesinde),bir yer altı yolu (potem) görülür. Surların yapımında 2 m. yüksekliğinde taşlar kullanılmıştır.Surlar yüksekliği 6 m.yi bulan kulelerle desteklenmiştir.

è HİTİT TAPINAKLARI

En önemli yapılarıdır.Büyük bir avlu çevresinde sıralanmış oda ve koridorlardan oluşur.Bir bölümünde Tanrı heykelinin bulunduğu kutsal oda yer alır.Geniş pencereler kullanılmıştır.Bunun için avlu ışıklıdır.bu nedenle Hitit tapınakları iç açıcı bir görünümde olup aydınlıktır.

Hitit tapınaklarının en büyüğü Gök Tanrı için yaptırılan büyük tapınaktır.(135 x 160 m.).Tapınağın avlusunun bir köşesinde dinsel yıkanmalarda kullanılan çeşmeli bir ev bulunmaktadır.Bundan da Hititlerin ibadetlerinde temizliğe çok önem verdiğini anlıyoruz.

Hititler açık hava tapınakları da yapmıştır.En güzel örneği yazılı kaya tapınağıdır.Tapınağın iki kutsal odasında da Hitit Panteonunun (Bir toplulukta tapınan Tanrıların tümü) bütün Tanrıları tasvir edilmiştir. Hititlerin o kadar çok tanrıları vardı ki bunu belirtmek için 1000 Tanrılı dine inanıyorlardı denilmektedir.

è HİTİT SARAYLARI

Kerpiçten,setler üzerine inşa edilmiştir.Etrafı kalın kale duvarları ile çevrilidir.Kapılarında sfenksler, Tanrı heykelleri bir bekçi gibi beklerdi.Saraylar tek bir bina halinde değildi.çeşitli işler için kullanılan yapılar, merkezi bir avlunun etrafında toplanıyorlardı.

è HİTİT MEZARLARI

Hititler ölülerini yakıyor ve küllerini gömüyorlardır.Bu nedenle Hititler anıtsal mezar yapma gereği duymamışlardır.Kaya içine oyularak açılan galeri şeklindeki mezarlara küller çömleklere konularak bırakılırdı.

Örnek:Ankara yakınlarında gavur kalesi mezarlığı)

 

è HİTİTLERDE HEYKELTIRAŞLIK

Hitit heykeli bütün bu çağ heykeli gibi dinle ilgili olarak ortaya çıkmıştır.

Kapılarda aslan ve sfenks heykelleri ile Tanrı heykellerine rastlanır.Kenti koruduğuna inanılan savaş Tanrısı rölyefinde Tanrının başında Tanrılık simgesi olan boynuzlu bir külah bulunmaktadır.Üzerinde bir gömlek,belinde kemer,kemerine sokulmuş ucu kıvrık bir hançeri vardır.Yüz ve vücut formaları,adaleleri ustaca belirtilmiştir.Aslan ve sfenkslerdeki tüyler ince bir kazıma tekniği ile gösterilmiştir.

   Hititlerin kulaklarına küpe taktıklarını,bıyıksız olduklarını,erkeklerin saçlarını uzattıklarını ve ördüklerini heykel ve rölyeflerden anlamaktayız.İnsan tasvirlerinde,bir kol dirsekten kıvrılarak göğüs üzerine getiriliyor,diğer elde kadeh tutturuluyor.

Tanrılar rölyeflerde de boynuzlu külahları ile görülür.Külahların ön ve arkasında gösterilen boynuz sayısı tanrının büyüklük derecesini göstermektedir.Külahların üzerinde ortadan kesilmiş bir elips işareti vardır ki bu büyük tanrılara özgü bir işarettir.Tanrıların giysileri dizlere kadar uzanan elbiselerdir.Tanrılar ay şeklinde hançer taşırlar.

Yazılıkaya panteonunda 12 tanrı yer almakta ve özelliklerine göre ok,balta ve mızrak taşımaktadırlar.Tanrıçalar erkeklere göre daha uzun saçlıdır.Vücut anatomileri ve elbise kıvrımları başarıyla belirtilmiştir.Tapınaklarda tanrı ve tanrıça heykellerinin yer aldığı gizli ve kutsal odalara “ ADYTON ” denir.

Hitit heykel sanatında çok pişmiş topraktan yapılan heykelciklerden başka gümüşten geyik-boğa ritonları ve tunçtan yapılan tanrı heykelcikleri de görülmektedir.

Riton:Tanrılara ve ölülerin ruhuna içki sunma ayinlerinde kullanılan,pişmiş topraktan yada metalden yapılmış genellikle hayvan veya hayvan başı biçimindeki kutsal içki kabıdır.

 URARTU SANATI ( M.Ö 1000 – 600 )

Başkentleri Van (Tuşpa) idi.

è URARTU TAPIANKALRI

Kare planlıdır.Avlu ve avluya açılan yan odalardan oluşur.Tanrı heykelinin yer aldığı kutsal oda (Cella),avluda bir sunak taşı,sunak masası ve törenlerde kullanıldığı sanılan üç ayaklı tunç kazanlar bulunur.Duvarlarda zengin resimler dikkati çeker.

Türkiye’de bilinen en önemli Urartu tapınağı toprak kale’de “Haldi” tapınağıdır.

è URARTU MEZARLARI 

Kayalara oyulmuş mezar odaları şeklindedir.Mezar odalarının duvarlarında Nişler vardır.Buralara hediyeler ve eşyalar konur.Mezarlara merdivenle inilir.Mezarlardaki odalar büyük bir salona açılır.

Urartulardan günümüze ulaşan en ilgi çekici verileri,ilerlemiş bir bronz işçiliğini gösteren boğa başları ile insan başlı kuş motifleriyle süslü büyük kazanlardır.Hayvan başı biçimindeki kaplarda bu çağın özgün ürünleridir.

FRİGYA SANATI ( M.Ö 1000 – 900 )

·         Başkentleri Gordion’dur.(Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Yassı höyük köyünün bulunduğu yerdedir.)

·         Frig kentlerinin etrafı surlarla çevrilidir.Yapılar Megaron tipindedir.

·         Frig kültürünün en tanınmış ürünleri kayalara oyulmuş ve tahminen Ana tanrıça Kibele’ye adanmış olan büyük anıtlardır.Üçgen biçimde çatıyla örülmüş bir duvardan oluşan bu tapınaklar bazılarında duvara oyulmuş bir Niş bulunur. Buraya ayakta duran tanrıça heykeli yerleştirilirdi.Cepheleri geometrik motiflerle yada kabartmalarla süslenirdi. Yazılıkaya’daki Midas’ın mezarı bu tip tapınakların en ünlüsüdür.

·         Frigya mimarlığının diğer ilgi çekici yapı tipi TÜMÜLÜSLERDİR.

      è TÜMÜLÜSLER:

      Soylular ve yöneticiler için yapılmış mezar anıtlarıdır.Toprağın içine kazılmış ahşap mezar odalarının üstüne toprak yığarak yapılan tepelerdir.Frigya tümülüslerinin en büyüklerinden biri yine Kral Midas’a ait olduğu sanılan Gordium’ki 53 m. yüksekliğinde 250-300 m. çapındaki büyük tümülüstür.

·          Boğaz köyde bulunmuş bir tanrıça heykeli Frigler heykeltıraşlıkta usta olduklarını gösterir;( Tanrıça Kibele’yi tasvir ettiği sanılan bu heykel ayakta durmaktadır.Başında üst üste oturtulmuş taç bulunmaktadır.Sol elinde bereketin sembolü sayılan ar tutmaktadır.Tanrıçanın sağında ve solunda iki küçük erkek figürü bulunur.Bunlardan biri flüt,diğeri rübap çalmaktadır.)

è LİDYA SANATI

-    Başkentleri Sardes’tir.

-    İlk parayı kullanan ulustur.İlk paralar altın ve gümüş karışımı elektrumdan ve bakla şeklindeydi.Daha sonraları Karun altın ve gümüşü birbirinden ayrıştırarak iki metalden yapılmış sikkeleri tedavüle soktu.Paraların bir yüzünde hayvan başları,diğer yüzünde ise çukur dörtgenler bulunur.

-    Lidya mezarları da tümülüs şeklindedir.Sardes’in kuzeyinde yüzden fazla tümülüs vardır.Bu nedenle yöreye “Bintepeler” adı verilmiştir.Bu mezar anıtları Lidya kral ve prensleri için yapılmıştır.Çok büyük yığma tepelerin altında bir dramos (giriş holü),ön oda ve büyük odadan oluşur.Duvarlar mermer yada kireç taşı ile kaplıdır.Bintepe tümülüslerinin üçü olağandışı boyutlardadır.(Kral Alyyattes için yapılan tümülüs en büyüğüdür.Çevresi 1115 m. yüksekliği 69 m.dir.)

-    Yöneticilerin anıtsal mezarlarına karşılık halk kayalara oyulmuş küçük odalara gömülürdü.

EGE SANATI

- GİRİT SANATI  

Ege’deki yüksek uygarlığın Yunanlılarla başlamadığı,daha eskilere dayandığı,Yunanlıların ise bu uygarlığın mirasçısı olduğu ortaya konmuştur.Bu yüksek uygarlığın ilk beşiği Girit odası olmuştur.

è GİRİT MİMARİSİNDE SARAYLAR

KNASOS SARAYI:

M.Ö 17. ve 16. yy.lar Girit’in en parlak dönemidir.Saray 100 m. genişliğinde 150 m. uzunluğunda bir yapı topluluğudur.Bütün daireler avlunun etrafında yer almaktadır.Daireler 2-3 bazı yerlerde 4 katlı olduğuna göre bir çok kişiyi barındırmaktaydı.

è GİRİT MEZARLARI

M.Ö.2000 ile 1700 yılları arasında anıtsal mezar mimarisi yoktur.M.Ö 1700’den sonra anıtsal mezarlar yapılmaya başlanmıştır.Dikdörtgen şeklinde olup ortada kült (ayin yerleri) vardır.Mezar odalarına ise yukarıdan girilmektedir.

è GİRİT DUVAR RESİMLERİ ( FRESKLER )

Figürlü fresklere en çok KNASOS sarayında rastlanılmaktadır.Fresklerde din törenleri ile ilgili olarak koşan ve sıçrayan gençler,kızgın bir boğanın boynuzlarından tutmak suretiyle kendilerini havaya fırlatan,bir takla attıktan sonra yere inen erkek ve kadın atletler,bahçelerde çiçekler ve kayalıklar arasında dolaşan erkekler,başında zambaklar ve uzun tüylerle süslü taç taşıyan prensler,din törenlerinde sakin yada kendinden geçercesine dans eden kadınlar,törenler konu olarak işlenmiştir.

İnsan figürlü sahnelerin yanında sırt tabiat manzaraları da bulunmaktadır.Girit’in çeşitli bitki,en çok çiçek,ağaç, kuş ve hayvanlarını,balık,ahtapot,istiridye gibi egzotik hayvanları realist bir üslupla canlandırılmıştır.Saçları bukleli, dudakları kırmızı Parisli kız freski önemlidir.

è GİRİT KERAMİKLERİ 

Kamares mağarasında bulunduğundan adını buradan alan kamares vazoları önemlidir.Son derece ince ve porselen niteliğindedir.Zemin-desen renkleri uyumludur.

Girit resim sanatını vazo resimlerinden de izleyebiliyoruz.Resimler ve nakışlar siyah yada kahverengi parlak bir boya ile açık kil zemin üzerine yapılmıştır.Ahtapot,midye,balık vb. gibi konular çalışılmıştır.Girit sanatçıları ahtapot tasvirlerinde daha başarılı olmuştur.Ahtapotlar vazo eksenine eğik olarak oturtulmuş ayaklarına türlü kıvrımlar verilmiş ve vazo yüzü serbestçe doldurulmuştur.

è GİRİT HEYKELTIRAŞLIĞI

Anıtsal heykeltıraşlık yoktur.Figürlerin vücut yapısına önem verilmemiştir.Vücut adeta kemiksizmiş gibi şekillendirilmiştir.Belin inceliğine önem verilmiştir.Fildişi,tunç ve fayanstan yapılmıştır.Buna örnek olarak yılanlı Tanrıça’yı gösterebiliriz.

YILANLI TANRIÇA

Knossos’ta bulunmuştur.Fayanstandır.Ellerinde yılanlar taşıyan ve göğsü açık bırakan saray kıyafeti ile tanımlanmış bir kadın figürüdür.Başlığının üzerinde bir kedi oturmaktadır.Olasılıkla bir rahibe yada toprak Ana Tanrıçalarından biridir.

Sosyal Bilgiler Öğretmeni İbrahim Başak (Kervanci63)


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol