ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     => Paleolotik Çağ Sanatı
     => Mezolitik Çağ Sanatı
     => Neolitik Çağ Sanatı
     => Kalkolitik Çağ Sanatı
     => Tunç Dönemi Sanatı
     => Mısır Sanatı
     => Mezopotamya Sanatı
     => Anadolu uygarlığı
     => Yunan Sanatı
     => Roma Sanatı
     => Büyük Selçuklu Sanatı
     => Türkiye Selçuklu Sanatı
     => Orta Çağ Sanatı
     => Bizans Sanatı
     => Roma Sanatı 2
     => Rönesans Sanatı
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - Mezopotamya Sanatı


MEZOPOTAMYA SANATI

Mezopotamya’nın her yerinde TELL denilen toprak tepeler vardır.Tell;saray,tapınak,kent kalıntısı saklayan yerlerdir.

Mezopotamya şehirlerinde bütün anıtlar yakılmış ise de yapılan kazılar bize Mezopotamya mimarlığı ve plastiği hakkında genel bir görüş verecek kadar bilgiyi sağlamış bulunmaktadır.

Mezopotamya mimarlığı Mısır mimarlığından farklıdır.Mezopotamya’da yapı sistemi tuğla mimarisi idi. Bu volkanik arazide taş yoktur.

---- TAPINAKLAR ----

Mezopotamya’da en önemli tapınak şekli ziggurat’lardır.Zigguratlar yan duvarları meyilli olan,üst üste oturtulmuş kerpiç taraçalardan meydana gelmiştir.Taraçalar birbirine rampa veya merdivenle bağlanmıştır. En üst taraçada tanrının tapınağı yada bir sunak bulunmaktadır.( Sümer’ler Orta Asya’dan geldiklerinden ve oralarda gök tanrısına ulaşmak için dağlarda ve yüksek tepelerde yapılan dua geleneği gereğince düzlük olan Mezopotamya’da bu yapay tepeleri inşa etmişlerdir. )

Sümer’lerden sonra Akad,Babil ve Asurlular da bu geleneği sürüdrdüler.

Tapınaklar aslında,bir avlu içinde ziggurat bir kenarına olan,tanrının oturması için ayrılmış ev planındadır.Zigguratlar kare plan üzerinde 4 ile 7-8 katlı kulelerdir.

Bazı arkeologlara göre zigguratlar tapınak olmayıp,yıldızları gözlemlemeye yarayan bir gözlem evidir.

---- EVLER ----

Odalar,merkezi bir avluya etrafında toplanmıştır.Odaların üstü kemerli kapıları bu avluya açılır.Birinci katın odalarına ve önündeki galeriye avludan başlayan merdivenle çıkılır.Bazı evlerde dua yerleri (Şapel) bulunur.Buranın altındaki bodrum odası ise ailenin mezarlığıdır.Yapı malzemesi tuğladır.

Evler penceresiz olup ışığı kapılardan alıyordu.Çoğunlukla tek katlı olup üstü düz damlı,hurma kütükleri ile örtülüdür.

---- SARAYLAR ----

Dikdörtgen yada kare planlıdır.Ortasında büyük bir avlu bulunur.Saray planı üç önemli daireden oluşur.

1.       Harem Dairesi

2.       Selamlık veya resmi daire (kralın oturması ve devlet memurlarının iş görmeleri için yapılan bölüm);

3.       Servis dairesi,mutfak,depo,hizmetkarların bulunduğu bölümdür.

         Bunlardan başka sarayın yanında bir tapınak ve dinsel törenler dairesi vardır.Sarayları su baskınlarından korumak için topraktan büyük setler üzerine yapılırdı.Bu setlere merdivenle çıkılırdı.

         SARGON II.SARAYI (ASUR MİMARİSİ):

Horsabard kentindedir.Set üzerine inşa edilmiştir.Etrafı surlarla çevrilidir.Bir rampa ile giriş kapısına çıkılır.Giriş kemerli büyük bir kapıdır.Buna “Portal “ denir.

Kapı yanlarında insan başlı boğa vücutlu heykeller bulunmaktadır.Bu kapıdan törenlerin yapıldığı şeref avlusuna giriliyor.Avlunun çevresinde kemerli kapılarla geçilen odalar yer almaktadır.Odaların duvarları süslü mermer levhalarla kaplıdır.Zeminler tuğla döşemeli olup,halı serilmeyen yerlere halı deseni çizilmiştir.

Sarayda devlet işlerinin görüldüğü,ziyaretçilerin kabul edildiği,hizmet odalarının toplandığı avlular vardır.Bütün sarayda 208 oda ve salon vardır.Salonların penceresi yoktur.Duvarlar kalındır.Işık ve serin hava 5 m. yüksekliğindeki kapılardan gelirdi.Duvarlar,döşemeler her taraf renkli ve desenli tuğlalarla kaplıydı.Saray külliyesi (yapı topluluğu) içinde 7 katlı bir zigurat yer almaktadır.

---- MEZAR MİMARSİ ----

Kral mezarlarına mimari açıdan Mısır’da olduğu gibi önem verilmemiştir.Üzerleri tuğla kemerlerle örtülü dikdörtgen bir odadan ibaret olup,önlerinde geçitler vardır.Bu geçitlere dışarıdan hafif bir rampa ile inilir.Evler aynı zamanda aile mezarlığıydı.Ölüler toprak lahidler içinde evlerin alt katına gömülür,kalın duvarlar içine konularak üstü sıvanırdı.

---- HEYKEL ----

·      Mezopotamya heykel sanatından günümüze ulaşan eserler çok az olduğundan kıymeti daha fazladır.

·      En eski heykel örneklerine Sümerlerde rastlıyoruz.

·      Sanat dinin etkisi altındadır.Mısır’da olduğu gibi her abide dini bir gaye için yapılmıştır.

·      Sümerlerde bulunan en eski heykeller kralları ve şehir büyüklerini tanrılara karşı ibadet eder şekilde gösterir.

·      Heykeli yapılan kimse ayakta ve itaat eder pozdadır.

·      Sümer heykellerinin başları çıplak,çoğunlukla saçsız ve bıyıksızdır.İnsana kartal gagası gibi bir burun böylece bir kuş profili,büyük iri bir göz ve yuvarlak şekilde çıkıntısı olmayan bir baş yapıyorlardı.Bazen başlar külahla örtülüdür.

·      Figürler basık tıknaz boylu olup genelde eller göğüs üzerinde birleştirilmiştir.

KRAL LUGALDALULU HEYKELİ

İstanbul arkeoloji müzesindedir.Kreç taşındandır.Ayakta ve eller göğsün üzerinde birleştirilmiş,tanrı huzurunda tapınırken tasvir edilmiştir.Basık ve tıknaz boyludur.Belden aşağı kısmında koyun postu ile örtülüdür.

Sümer heykeltıraşlığının en anıtsal eserlerinden birisi olan kadın başı Irak müzesindedir.Dolgun ve oval yüzlü,iri gözlü ve sır saklar gibi kapanmış dudakları olan heykel mermerdendir.

KRAL GUDEA HEYKELİ

Ayakta,püsküllü bir mantoya bürünmüş ellerini dua eder gibi göğüs üzerinde belirtilmiştir:Heykelde kumaş kıvrımları ve açık kalan sağ omuz ve adaleler başarı ile belirtilmiştir.Kral Gudeanın başı dolgun çehresi canlı ve zeki bakışları ile Sümer heykeltıraşlığında portre sanatının bir şaheseridir.

---- SÜMER KABARTMALARI ----

Sümer kabartmalarında da figürler baş,göğüs,karın,bacaklar profilden,gözler,omuzlar ve eller cepheden yapılmıştır.Sanatçının önemli saydığı baş,göz ve elleri önemsiz saydığı gövde ve bacaklardan daha büyük yapması oransızlık vermektedir.Konular günlük hayattan,kralların yaşantılarından ve serlerinden alınmıştır.Sümer kabartmalarına örnek Akbabalar anıtı ve Ur-nina ve ailesi(Louvre müzesindedir

Kral tasvirleri Mısır’da olduğu gibi diğer figürlerden büyük olarak yapılmıştır.

 

 

---- AKAD’LAR DA HEYKELTRAŞLIK ----

·      Akad’lar üzerinde daima iki kişinin karşı karşıya çarpışmasını gösteren fetih anıtları yapmışlardır.

·      Gerek Mısır gerekse Sümerlerde olduğu gibi kral diğer figürlerden büyük olarak gösterilmiştir.

·      Akad’lardan kalan tüm rölyeflerde savaşları,zaferleri,esirleri ölü düşmüş askerleri konu olarak alındığını görüyoruz.Ancak Akad rölyeflerinde giysilerin altından vücut formları belli olmaktadır.

·      Akad sanatı derinliğe,hacme ve forma önem veren sanattır.

·      Sümerlerde görülen yuvarlak kafaların Akadlarda dar asil bir ifadeye dönüştüğü görülür.

Akadlardan kalma büyük heykellerin sayısı çok azdır.En önemlileri Naram-sin’e ait olduğu sanılan bronz baştır.Naram-sin zafer anıtı da en önemli eserleri arasındadır.

---- ASUR HEYKELTRAŞLIĞI ----

Asur heykeltıraşlığı Hitit,Babil ve Mısır’ın etkisinde kalmıştır.Kral saraylarının duvarları boylu boyunca kabartmalarla doludur.

Asur heykeltıraşları hiçbir ayrıntıyı bırakmamış,giysiler,silahlar,mücevherler en ince ayrıntılarına kadar işlenmiştir.Gözler ve bacaklar profildendir.

Asur sanatı askeri anlatımı esas olarak kabul etmiştir.Kahraman tipli asker motifi önem kazanmıştır. Krallar güçlü,kudretli gösterilir,şişkin adaleleri,atletik vücutları vardır.İri gözler,kadın kaşlar,dudak burunlarla acımasız bir yüz ifadesi omuzlara dökülmüş saçlar ve uzun sakallar anlatım biçimi olmuştur.Üzerlerinde taşıdıkları silahlar uzun bir kılıç,balta ve oklardır.Asker kralların bütün işleri savaşlar,istilalar,kale kuşatmaları,aslan avları,zafer şölenleri ve tanrılara kurban adamaktır.En çok rastlanılan konular savaş ve av sahneleridir.

Asur kralları gösteriş ve tantanaya düşkündürler.Saray süslenmelerinin en güzel örnekleri av sahneleridir.Sanatçılar bu sahnelerde yeteneklerinin en üst düzeyine çıkmışlardır.Yakın doğulu sanatçılar içinde Asur heykeltıraşlığında olduğu kadar iyi hayvan şekilleri yapan görülmemiştir.Av sahnelerinde;Kral ayakta veya arabada vahşi hayvanlarla mücadele eder.Bu kralın sevdiği bir eğlence olduğu kadar bir görevdir.Kral siteyi her türlü tehlikeden korumakla görevli idi.Vahşi hayvanlarda site için tehlike oluşturuyordu.Rölyeflerdeki atlarda çok iyi gözlemlenmiştir.

·      Asur ve ön Asya heykeltıraşlığının en mükemmel örneği “ YARALI DİŞİ ASLAN ” rölyefidir.Ölmek üzere olan yaralı aslan arka bacakları bir vuruşla hareketten yoksun bırakıldığı halde avcıya karşı durmak ve dövüşmek hırsıyla son gayretini harcıyor.Rölyefte canlılık ve şahane bir anlatım gücü bulunmaktadır.

·      Horsabat harabelerinde Gılgamışa ait rölyef bulunmuştur.Urua,Uruk sitelerinin insan üstü kahramanı olan sonsuz yaşam iksirini bulmak yolundaki mücadelesi ile ünlüdür.Başından geçen türlü serüvenler sonunda elde ettiği sonsuz yaşam iksirini elinden kaçırmış ve mücadelesi sonuçsuz kalmıştır(Sümer sanatı)

Heykeltıraş Gılgamışın başını cepheden,bacak ve ayaklarını profilden yapmıştır.Adaleleri güçlüdür. Sol kolu ile göğsü üzerinde bir aslanı sıkıştırıp soluğunu kısmaktadır.Aslan bir köpek yavrusu kadar gösterilmiştir.Çünkü Gılgamış aslandan daha önemlidir.

---- İNSAN BAŞLI KANATLI BOĞALAR ----

Sümer ve Asur saraylarına girerken her iki tarafta insan başlı,kanatlı,arslan yeleli boğalara rastlanır. Bu figürler eski dünyaya hakim olan dört figürü temsil eder;İnsan,boğa,kartal ve aslandır.Şişkin damarlar, kıvırcık oyulmuş sakal,heykellerin en göze çarpan yerleridir.Kanatlı boğalara zamussu (kapı bekçisi) gözüyle bakılmış;kapılara karşılıklı konulan kanatlı boğaların tehlikeleri uzaklaştırdığına inanmışlardır.

---- AMURRU SANATI ----

BABİL’İN I.SÜLALESİ  

I.Babil devletinin ilk önemli kralı Hammurabi’dir.Bu dönemin en önemli yapıtı ise Hammurabi’nin kanunlarını kapsayan taş levhadır.Basalt taşındandır.Louvre müzesindedir.Yapıtın alt kısmında çivi yazısı ile Hammurabi’nin yasaları,üst kısmında ise Hammurabi’yi tanrı Şamaş’ın önünde duran Hammurabi başında köşeli bir başlık taşımakta bir omzunu açıkta bırakan bir giysi ile tasvir edilmiştir.Rölyefte görülen ne tapınma nede savaş sahnesidir.Burada Hammurabi’nin Tanrı önündeki durumu;krala bilgi veren başbakan gibidir.Heykeltıraşlık açısından yumuşak bir modele sahiptir.

---- YENİ BABİL KRALLIĞI----

Yeni dönemde ise yeni tapınaklar ve sarayların yapıldığı,üst üste bindirilen taraçalara bahçeler kurulduğu görülür.Bunlara Babil’in asma bahçeleri denildi.Yapılan tapınaklar yine ziguratlardır.

Sosyal Bilgiler Öğretmeni İbrahim Başak (Kervanci63)


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol