ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     => Machiavelli
     => Thomas Hobs
     => John Lockce
     => Montesguieu
     => J.J.Rousseau
     => Thomas Paine
     => Edmund Burke
     => Georg Wilhelm Friedrich
     => Joseph Mazzini
     => Karl Marx
     => Aydınlanma Kavramı
     => Modernleşme
     => Liberalizm Kavramı
     => Sosyalizm Kavramı
     => Ulusçuluk Kavramı
     => Faşizm Kavramı
     => Muhafazakarlık
     => Yeni Sağ ve Yeni Muhafazakarlık
     => Atatürkçülüğün Tanımı ve Önemi
     => Öğrenilen Bilgiler Işığında Durumsal Değerlendirme
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - John Lockce


JOHN LOCKE ( 1632 – 1704 )

Deneyselciliğin babasıdır.Liberalizm felsefesi-nin temel dayanaklarını oluşturur.

Locke “Doğuştan bilgi yoktur.bilgi iç ve dış deneyimler sonucu kazanılır ”der.Dış deneyimden kasıt 5 duyu organdır.İç deneyimden kasıt ise duygular – hayallerdir.İnsanoğlu bütün bunları boş levhayı doldurmada kullanır.

Locke’nın Siyaset Felsefesinin Temelleri

- Mülkiyet                                                                                                                                                                                                                                                          - Doğal Yaşam                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          - Toplumsal Yaşam

Locke sözleşmeci kuramların içinde yer alır. Ancak Locke kadar geçen sürede doğal yaşamdan toplumsal yaşama geçiş zorunlu nedenlerden dolayıdır.İnsanoğlu kaçınılmaz son olarak toplumsal yaşama geçerler ve iradelerini yapay olarak kurmuş olduğu egemene teslim ederek buna itaat ederler.

Kainatta Tanrı her şeye sevgisini vermiştir. İnsana da sevgisini vermiştir.Bunun yanında insana 3 temel kavramda vermiştir.

- Yaşam                                                                                                                                                                                                                                                                                                -  Özgürlük                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               - Mülkiyet

İnsanoğlu bu üçünden vazgeçemez ve Tanrı sevgisi bundan dolayı göz ardı edilir.İnsanlar varolan mülkiyet – özgürlük ve yaşam haklarının korunması kaidesiyle toplumsal yaşama geçerler.Egemenlik ve iradelerini adalet – bir egemen güç ve eşitlik gibi temel haklarını korumak üzere devletlerini kuruyorlar.18.yüzyılda atılmış olan bu düşünce 21.yüzyılın sosyal – hukuk – laik – liberal devletin temellerini oluşturuyor.

Doğal yaşamda özgürlüğümüzü sınırlandıracak güçler yok fakat bu hakları nasıl eşit dağıtacağız, nasıl dış güçlerden koruyacağız sorunu vardır.İşte bu doğrultuda devlet ortaya çıkıyor.

Locke “ hiçbir güç bireysel haklara dokunamaz.Eğer bireylerin haklarına devlet tecavüz ederse bireylerin isyan etme hakkı vardır.” Der. Burada iradeye ve rızaya dayalı bir yönetim anlayışı söz konusudur.

Siyasi düşünce tarihinde 1648 yılı Burjuva Devrimi diye anılır.Nedeni ise Rus Çarının,halkın özgürlüğünü eline almak istemesi burjuvaların isyanına neden oluyor.Buda devlete karşı bir isyandır

Locke “ bizim tarihimizde özgürlüğü elinden alanın kellesi gidiyor ”der.

Doğal yaşamda insanların nesnelere sahip çıkmasına “ haklarını koruma ” der.Hobbes ise çatışma der.

Locke’ta bireyselcilik anlayışı var.Hobbes’te ise toplumsalcılık anlayışı var.

Mülkiyet insana yaşam – özgürlük ve mutlak veriyor.Mülkiyet emeğin hakkı ve kaynağıdır. Mülkiyet emeğin korunmasını gerektiriyor.

Locke göre güçler ayrımı,yasama – yürütme ve konferatif güçlerden oluşur.

-          Yasama                        :Lortlar kamarası

-          Yürütme:Başbakanlık kabinesi

-          Konferatif Güç:Ülkelerarası ilişkilerde savaş ve barışı onaylayan güçtür.Bununla İngiltere’deki yönetim gücünü anlatmak istiyor.Bundan kasıt ise Kraldır.

Locke’taki güçler ayrılığı ilkesi Monteisgui’nin “yasaların Ruhu” adlı eserini yazmasına ve modern dünya devletinin kurulmasına neden oluyor.

Not:Demokrasi kelimesi demos–krates kelimesinden türemiştir.Demokrasi bireyselciliktir ve somuttur. Cumhuriyet ise toplumsalcılıktır ve soyuttur.

Toplum kelimesinin siyasetteki karşılığı “Public”tir.Her Cumhuriyet olan ülkede demokrasi olmayabilir.Halkın yönetimini esas alıyorsak demokrasi olmalıdır.Demokrasiyi insanların kendisi korur.Cumhuriyeti ise güçler (devlet) korur. 

Sosyal Bilgiler Öğretmeni İbrahim Başak (Kervanci63)


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol