ANA SAYFA
     YENİ ANKETLER
     FOTOĞRAFLARIMIZ
     ibrahim başak
     KPSS NOTLAR VE ÖZETLER
     ÖDEV ARIYORUM
     KİTAP ÖZETLERİ
     İZ BIRAKANLAR
     TARİH
     COĞRAFYA
     EDEBİYAT / EDEBİYATÇILAR
     SANAT TARİHİ
     SİYASİ DÜŞÜNCE TARİHİ
     => Machiavelli
     => Thomas Hobs
     => John Lockce
     => Montesguieu
     => J.J.Rousseau
     => Thomas Paine
     => Edmund Burke
     => Georg Wilhelm Friedrich
     => Joseph Mazzini
     => Karl Marx
     => Aydınlanma Kavramı
     => Modernleşme
     => Liberalizm Kavramı
     => Sosyalizm Kavramı
     => Ulusçuluk Kavramı
     => Faşizm Kavramı
     => Muhafazakarlık
     => Yeni Sağ ve Yeni Muhafazakarlık
     => Atatürkçülüğün Tanımı ve Önemi
     => Öğrenilen Bilgiler Işığında Durumsal Değerlendirme
     TÜRKÇE / TÜRK DİL BİLGİSİ
     ŞİİRNAME
     ATASÖZLERİ
     FIKRALAR
     ÇOCUK MASALLARI
     TÜRK BÜYÜKLERİ
     TÜRK DESTANLARI
     KEŞİFLER / BULUŞLAR
     MAKALELER
     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
     ÖZEL MESAJLAR
     VİDEOLAR
     GÜLMECE
     ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN
     ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ
     BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
     SORU BANKASI
     AKTÜEL HABER - YORUM
     SİTENİZİ EKLEYİN
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     Şanlıurfa
     Merkez Yardımcı Köyü"
     EKLENEN DOSYALAR
     Farkı Görebilmek
     Merhamet
     Padişahın Kızına Âşık Çoban‏
     Güzel Gören Güzel Düşünür...
     Unutmak
     Meger Sahipsiz Degilmisiz




“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez...Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" - Yeni Sağ ve Yeni Muhafazakarlık


YENİ SAĞ

Yeni sağ, refah devleti politikalarının krize girdiği 1970'li yıllarda; devletin müdahalesinin kaldırılmasını ve en az devlet, en çok bireylerin inisiyatifleri üzerine kurulan bir sistemi öngörmüştür. Bu çerçevede yeni sağ ekonomik, sosyal, siyasal ve idari düzenlemelerde liberal ve muhafazakar değerleri birleştiren, sermayenin küreselleşmesi ile ulusal birimlerin uluslararası kuruluşlara eklemlenmelerini zorunlu görmektedir. Yani yeni sağ, daha çok gelişmiş ülkelerin sorunlarını çözmeyi hedefleyen yeni dünya düzeni, yeniden yapılanma yada yapılandırma gibi kavramlarla tanımlanmaya çalışılan politik bir düşünce ve uygulamayı ifade etmektedir.

Ekonomi ile ilgili konular yerine kültürel ve sosyal sorunlara değinen yeni sağ politika, ilk defa Amerika'da Başkan Ford'un 1975 yılında Cumhuriyetçi partinin liberal üyesi olan Rockfeller'i başkan yardımcılığına atamasıyla ortaya çıkan tepkiyi ifade eder. Yeni sağ tavır siyasi, sosyal ve kültürel örgütlenmelere aktif olarak katılarak, siyasaların kendi amaçları doğrultusunda oluşmasına çalışır. Yeni sağ din, aile, dış politika ve siyaset gibi bir çok konuda etkili olmaktadır. Dini alanda Yeni Hıristiyan Sağ'ın önderlerinden olan Jeny Fallwell'in Ahlaki Çoğunluk (Moral Majority) grubu, Incil Saati adlı programla 500 TV ve radyo istasyonlarıyla yaklaşık 50 milyon insana görüşlerini açıklayarak, onların düşüncelerini etkilemeye çalışmaktadırlar. Ahlaki Çoğunluk grubu Reagan'ın başkan seçilmesinde de etkili olmuştur.

Ayrıca vergi indirimi ve sosyal yardımlar konusunda oldukça katı program uygulayan yeni sağ politika, devletin özel sektöre yönelik müdahalesinin azaltılmasını, memur maaşlarının sınırlanmasını savunur. Ailenin toplumun devamlılığı için önemli olduğunu belirten yeni sağ politik düşünce, devletin aile ve evlerden çıkarılmadığı sürece özgürlüğün hayal olduğunu, dini ve geleneksel değerlerin aile içinde yaşanmasıyla ve devletin bu yönde aileyi desteklemesiyle, ailenin özgür olacağını söyler. Yeni sağ politika amacına ulaşmada; bir yandan kitle iletişim araçları yoluyla yeni siyasi gelişmiş teknikleri kullanma, parti yerine felsefe ve Amerika'da seçimi kazanma gibi konularla ilgilenirken, diğer tarafta Muhafazakar Zafer Fonu, Amerikan Hayat Lobisi, Kamu Hizmeti Araştırma Konseyi, Liberal Yasamaya Kar.şı Muhafazakarlar, Gençlik Siyasetinden Sorumlu Komite ve Ulusal Çalışma Hakkı Komitesi gibi örgütler kurarak kitleleri harekete geçirmeye çalışmaktadırlar. Böylece yeni sağ, politika yerine kültür, dini gruplar, ekonomi ve sosyal örgütlenmelere önem vererek sadece Amerikan ulusal siyasetini etkilemekle kalmadıkları gibi, Avrupa Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası ekonomi kuruluşlarında da etkili oldukları söylenebilir.

 

YENİ MUHAFAZAKARLIK

Liberal ve muhafazakar düşünce liberallerin, ahlaki değerlere yaptıkları vurgu ile muhafazakarların, serbest rekabeti desteklemeleri, her iki düşüncenin birbirine yakınlaşmasına ve yeni bir muhafazakar hareketin doğmasına neden olmuştur. Sınırsız ticaret, ulusal sınırların kaldırılması ve örgütlerin globalleşmesi, bireylere hem özgürlük ve özerklik, hem de tercih hakkı vermiş birey bu çerçevede, merkezi otoriteden kurtularak, kendi kişisel ve yerel değerlerini geliştirmiş ve globalleşmeye katkı sağlamıştır. Böylece yeni muhafazakarlık; bir yanda demokratik sosyalizmin, diğer tarafta liberalizmin özgürlük ve globalleşme ilkelerinin, toplumsal pratikte anlamını kaybettiği bir ortamda gündeme gelmiştir. Liberal düşüncede özgürlük ve globalleşme, muhafazakar düşüncede ise gelenek ve yerellik öncelikli olarak vurgulamaktadır.

Liberal demokrasi ilkelerinin, refah devleti uygulamaları ve sosyalizmin demokratik ilkelerle pratiğe geçirilmesi çerçevesinde zayıflaması, liberal ideolojiyi belirsizleştirmekte ve muhafazakar değerler ile demokratik sosyalizmi belli bir noktada birleştirmektedir. Yeni muhafazakarlık; bir yanda totaliter ideolojilerin toplumsal ve siyasal alanı yok etmesi, diğer taraftan liberal bunalımı çözümlemede geliştirilen refah devleti ideolojisinin, liberal ilkeleri ortadan kaldırma tehlikesi karşısında, mevcut demokratik ortamı yeniden kurmaya çalışmaktadır. Bu çerçevede sivil toplum ile devlet arasındaki sınırları tekrardan çizmeye çalışan yeni muhafazakarlık, sivil topluma çalışma, esneklik, özgüven, seçme özgürlüğü, özel mülkiyet, ataerkil aile ve devlet bürokrasisine güvensizlik gibi söylemlerle popülerleşirken, toplum ve siyasal yaşam alanlarının farklılaşmasını sağlamıştır. Böylece yeni muhafazakar söylem, liberal refah devlet ile, toplumun denetlenmesini savunan sosyalist siyasetin ortaya çıkardığı sorunları çözmeye yönelik bir tutum olmaktadır.

Yeni muhafazakar düşünce; siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda yeni bir yapıyı meydana getirmek üzere Amerikalı modernist entelektüeller tarafından geliştirilmiştir. 1960'lı ve l970'li yıllardaki sol düşüncenin ümit vermemesi, onları tahmin edemeyecekleri bir yöne doğru hareket etmelerine sebep olmuştur. Böylece kendilerinin de temelde karşı oldukları durumları savunmak zorunda kalmışlardır. Özellikle Vietnam Savaşının kaybedilmesiyle karşıt hareketin başarıya ulaşması, yeni muhafazakar entellektüel düşünceyi yaygınlaştırmıştır. Darrien, yeni muhafazakar düşüncenin Amerikan kökenli olduğuna işaret etmekte ve eski muhafazakarlığın; yeni bir ifade biçiminden ziyade, sol düşünce tarafından oluşturulduğunu söylemektedir. Preece ise yeni muhafazakar hareketin, Amerikan kökenli olduğunu söylemenin yanlış olacağını vurgular. Preece'e göre yeni muhafazakar düşünce ne yenidir, ne Amerikalıdır. Sir Robert Peel'in ve 111. Marquis of Salisbury'nin tercihlerinin klasik liberalizm olduğunu belirtir.

Yeni muhafazakarlık, ulus devlet ve aile konusunda kollektivist olurken, ekonomide liberaller gibi bireycidir. Yeni muhafazakar siyasi düşünce, Knstol'un 1949 ve 1995 yılları arasında yazdığı makaleleriyle gelişmiştir. Kristol dini değerlere, toplumun gerçeğinden ziyade, muhafazakar sosyal bir kurumun işlevselliği açısından önem vermiştir.

Yeni muhafazakar geleneğin gelişiminde, New York entelektüellerinin etkisi de büyük olmuştur. New York entellektüel geleneğini oluşturan kurucu kuşak, Sidney Hook, James Bumham, Lionel Trilling, Diana Trilhing ve Lionel Abeh'den oluşmaktadır. İkinci kuşak ise Hilton Kramer, Steven Marcus ve Norman Podhoretz'dir. Yeni muhafazakar düşünürleri, danışma kuruluşları (think tanks) ve dergilerde önemli görevler üstlenerek, ulusal ve uluslararası düzeyde toplumları etkilemeye çalışmaktadırlar.

Bu kurumlar arasında American Enterprise Institute, 1943 'de New Deal 'e karşı, serbest ekonomiyi geliştirmeye çalışmıştır. Kurulduğundan bu yana en büyük ve etkin bir danışma örgütü olan American Enterprise Institute, l970'li yıllarda yem muhafazakarlığın etkisinde kalmıştır. Yeni muhafazakar hareket, 1960 ve 1970'li yıllarda refah devleti eğilimli olsa da, 1980'li yıllarda Keynezyen ekonomi politikalarını eleştiren bir politika izlemiştir. 1990'lı yılların yönetilemezlik sorununu çözmede yeni muhafazakar tavır, toplumun demokratik isteklerinin sorumluluğa dönüştürülmesini ve devletin güçlendirilmesini talep etmiştir. Avrupa ve Amerikan ulusal ve uluslararası politikalarında yeni muhafazakar düşüncenin bu denli etkin olması, egemen gücün kurumsal ilişkilerini meşrulaştırması açısından da önemli olmaktadır.


Sosyal Bilgiler Öğretmeni İbrahim Başak (Kervanci63)


www.HalilAlpaslan.COM http://www.ders.org/toplist/



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol